“Make Housewives Great Again”
İngilizcede “geleneksel eş” anlamına gelen “traditional wife” tamlamasının kısaltması olarak kullanılan “tradwife” kavramı; son yıllarda sosyal medyada oldukça popülerleşmiş ve bir akım halini almıştır. Geleneksel cinsiyet rollerine sıkı sıkıya bağlı olan tradwife temsilcileri, tüm günlerini ev işleri ve çok sayıda çocuğun bakımıyla geçirseler de her zaman ideal kilolarında, bakımlı, vintage estetiğine bürülü ve mutlu haldelerdir.
“Eskiden daha az boşanma olurdu, çünkü evlilikler daha mutluydu” inancıyla, kadınların eşitlik yolunda kaydettikleri ilerlemeyi baltalarken bunu meşrulaştıran akım; eril düzenin kendisini yansız gibi dayatmasına ve gücünü kendi haklılığını ispat etmeye yeltenmemesinden almasına bir örnektir. Toplumsal düzen; görevi eril tahakkümü tasdik etmek olan devasa bir sembolik makine gibi işlemektedir (Bourdieu, 2014: 7).
Hiç politize görülmeyen lüks kır evlerinde pitoresk yaşamlarının keyfini süren ve sloganları “feminizm değil kadınlık” olan tradwife temsilcilerinin eşlerinin ya bir Cumhuriyetçi Amerikan senatörü ya bireysel silahlanma savunucusu ya da kürtaj karşıtı bir lider olması tesadüf değildir (Pauchant, 2024). Amerika’yı yeniden büyük yapacak olan bu bakış açısı, feminizm yüzünden artık mümkün olamayacağından korktukları ev hanımlığını yüceltmekte; kürtajın yasak olduğu, kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olmadığı ve eşcinselliğin suç sayıldığı bir dönemin romantik nostaljisini popülerleştirmektedir.
Sosyal medya araçlarının etkisiyle yaygınlaşan ve destekçi toplayan akım; eril tahakkümü yeniden üretmekte, erkeklere ayrılan toplanma yerleri ve kadınlara ayrılan ev arasındaki ayrımı (Bourdieu, 2014: 22) derinleştirmektedir. Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında yürütülen haklı mücadeleyi baltalayan hatta onlarca yıl geriye götürmek isteyen bu akım, kadına atfedilen geleneksel rolü idealize etmekte ve pembe panjurlu ev hayalleri pazarlamaktadır.
Kendi fikirlerini bağımsız bir şekilde kaleme alabilmek için biraz parası ve kendine ait yalnızca tek bir odası olması yeterli olan kadınlar (Wolf, 2019: 12); tradwife kimliğinde koca bir evin hatta çiftliğin tüm sorumluluğunu taşımalarına rağmen bu evin yalnızca bakıcısı olarak yetinmekte, “mutlu ve uzun bir evlilik” için her yıl bir çocuk doğurmalarına rağmen asla lohusa depresyonu yaşamamakta, her zaman üniforması olan dekolteli ancak dökümlü elbiseleriyle parıldayan, çocuklarının ellerinde ne bir telefon ne de bir tablet gördüğümüz, doğayla iç içe bir yaşam süren ve asla öfkelenmeyen bir portre çizmektedir.
Uygunluk düzeyinin yaptığı değil yapmadığı şeylerle de ölçüldüğü tradwife; oyun alanı olarak bahşedilen büyük mutfağının mimarı kocası işten eve geç geldiğinde hiç yakınmamalı, “dırdır” etmemeli hatta tepki çekebilecek herhangi bir faaliyette bulunmamalıdır. İyi bir eşin başarısı; benliğinin bilincinde olmasında, kendi sorumluluklarını almasında ya da bir sorun karşısında yeteneklerini etkin olarak kullanmasında değil, ne zaman ve nasıl pasif olunacağını biliyor olmasından geçmektedir (May, 2013: 24).
Bedenin cinsiyetlendirilmesi ve denetimi aracılığıyla doğallaştırılan eril tahakküm (Bourdieu, 2014: 22); yüceltilen çekirdek aile manzarasıyla resmileştirilmekte ve “tradlife” örnek bir yaşam biçimi olarak sosyal medya aracılığıyla sunulmaktadır. Aile kavramı, etik yükümlülüklerimizi gölgede bırakmak için bireyden bile daha fazla çalışmaktadır (Hu, 2023: 55).
Erkeklerin olmadığı alanlarda dahi kadınların arasında dolaşan, hatta özgürce alındığı varsayılan kararlarda bile zihnin çatlaklarına sızan içselleştirilmiş cinsiyetçilik ise tradwife akımı aracılığıyla güçlendirilmekte, gerçek hayattaki zorluklarla baş etmeye çalışan kadınları yetersiz hissettirmekte ve eril tahakkümü yeniden üretmektedir. Sosyal medyadaki temsillerde; ya zengin bir eşe, lüks bir eve ve çocuklara hizmet ederek mutlu aile hayatı yaşamak ya da sabahtan akşama kadar stres altında çalışarak mutsuz ve yalnız olmak seçeneği sunulan genç kadınlar; kadınların eşitlik yolunda kaydettiği mücadelenden soyutlanmaktadır.
Tradwife Temsilcileri ve Anti-Feminist Kültürün İnşası
Radikal sağ ideolojileri rehber edinen,#sahm[1]etiketiyle kadınların sosyal yaşamdan izole edilmesini savunan ve kadına yalnızca “bakıcı eş ve anne” rolünü layık gören tradwife akımı; sosyal medya aracılığıyla anti-feminist kültürü inşa ederken 1950’li yılların batılı beyaz estetiğini kullanmakta ve çağ dışı fikirlerini bu estetikle sosyalayarak sunmaktadır. Paylaşılan içeriklerin harikulade estetiği; anti-feminist kültür savunusunu yumuşatmakta, seyir zevki yüksek bir eğlence haline getirmektedir. Muhafazakar ev kadınlarının adeta bir kartpostalı andıran itaatkar yaşamları, mutlu bir evcilik oyununu anımsatmaktadır. Ancak kendilerini #ApronCladArmy[2](Pettitt, t.y.) olarak tanımlayan bu kadınlar; eril tahakkümü inşa etmek için bir ordu gibi durmadan çalışmakta, feminizmle olan savaşlarında ev kadınlığıyla özdeşleşen mutfak önlüğünü bir kılıç gibi kuşanmaktadır.
Söz konusu tradwife kimliğinin en radikal örneklerinden “militia tradwives”[3](Sykes & Hopner, 2023) olduğunda ise bu ordu; Amerika’yı yeniden büyük ve Trump’ı yeniden başkan yapmak için yalnızca sembolik silahlarla değil topla ve tüfekle savaşa hazırdır. Elbette ki, öncelikle tradwife akımında kadınlara sunulan tek yaratıcılık alanı olan mutfakta başlayan bu harp; en sıcak kanlı ve en sinsi kapatma kurumu olan evin dışına çıkamamakta, atış talimleri romantik kır evlerinin bahçelerinde gerçekleşmektedir.

Kaynak: Sykes & Hopner, 2023

Kaynak: Sykes & Hopner, 2023.
Tradwife akımının en itici güçlerinden biri olan feminizm korkusunun; silahla, ırkçılıkla ve aşırı sağ ideolojilerle bir arada bulunması şaşırtıcı değildir. Kadına yönelik nefretin “erkeksi” söylemler aracılığıyla tekrar ve tekrar üretildiği sosyal medyada, Incel[4] ya da MGTOW[5] gibi topluluklarda bir araya gelen ve krizin eşiğinde olan erkekler; kendini değersiz görmekte, abartılı bir erkeklik yaşayarak ve saldırgan davranışlarda bulunarak hayallerindeki güçlü erkek imajına ulaşabileceklerine inanmaktadırlar (Geçtan, 2020:83).
Hayallerindeki tehlikesiz ve itaatkar kadın kimliğinin yansımasını gördükleri tradwife örneklerini yücelten bu erkekler için iş gücünden ayrılan, sosyal yaşamdan koparılan, yalnızca uyumlu bir eş ve fedakar bir anne rolüne bürünen kadınlar gerçek bir rüyadır.
Kurgusal Gerçeklik
Geleneksel değerler etrafında şekillenen ve ataerkil değerleri savunan tradwife akımının varlığının son teknoloji akıllı telefonlara bağlı olması ise tam bir muammadır. Işıklar, tripodlar, kameralar ve kurgu programları… Geleneksel yöntemlerle evde eğitim alan ve aileleriyle birlikte pastoral bir tradlife yaşayan çocukların her gün gördüğü bu dünya; akımın gerçekliğini sorgulatmakta, neye ve nasıl hizmet ettiğini tekrar düşündürmektedir.
Toplumsal üretime daha çok katılıp ev işleriyle daha az uğraştığında özgürlüğüne kavuşacak olan kadın (De Beauvoir, 1993: 58); sunulan tradwife kimliklerinde, anne olmanın kutsallığıyla bezenmekte ve çalışmadan lüks bir hayat süren, toplumun ayrıcalıklı sınıfı olarak sunulmaktadır. Ancak bu kurgusal gerçekliğin kapısı aralandığında sunulanın tam aksi bir gerçeklik bizi beklemektedir.
Modern çalışma kültürünün ceremesinden kurtulmuş, mutlu aile yaşantısının keyfini süren tradwife figürleri, sosyal medya hesapları için tüm gün emek harcamakta ve durmadan içerik üretmektedirler. Tüm gününü akıllı telefonlara bağlı yaşayan ve çocuklarının yaşamlarını hatta evde doğum anlarını dahi içerik olarak sunan tradwife temsilcileri tam zamanlı bir işçi olarak çalışmaktadır.
Evin geçiminin erkeklere bağlı olduğu, kadının görevinin yalnızca iyi bir eş ve anne olmak olduğu tradlife sunumları yalnızca bir dilemmadır. Milyonlarca takipçiye sahip tradwife temsilcileri; modern hayatın, kapitalist sistemin ve kadın düşmanı politikaların içinde hayatta kalmaya çalışan kadınlara bir rüya pazarlamaktadır. Tam zamanlı işlerinde, sürekli içerik üreten tradwife ünlüleri sabah evden evrak çantasıyla çıkan eşlerinin hayal dahi edemeyeceği maddi gelirlere ulaşmakta ve “ballerinafarm”[6]örneğindeki gibi yarattıkları rüyaya ait ürünleri pazarlayarak hipergerçekliği yeniden üretmektedir.
[1] #sahm; “stay at home mom” ifadesinin sosyal medyada kullanılmak üzere etiket haline getirilmiş halidir. Türkçe’ye “ev kadını anne” şeklinde çevrilebilir.
[2] Türkçe’ye “mutfak önlüklü ordu” olarak çevrilebilir.
[3] Militia tradwives, radikal sağ ve bireysel silahlanma destekçisi olan militan tradwife kimliklerini temsil etmektedir.
[4] Incel, “involuntary celibate” ifadesinin kısaltması olarak kullanılmaktadır. Türkçe’ye, “istemsiz bekarlar” olarak çevrilebilir. Özellikle son yıllarda, çeşitli incel gruplarına üye olan erkekler tarafından kadına yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirilmekte, bu eylemler incel topluluklarında başarı göstergesi olarak paylaşılmaktadır.
[5] MGTOW, “men going their own way” ifadesinin kısaltması olarak kullanılmaktadır. Türkçe’ye, “kendi yollarına giden erkekler” olarak çevrilebilir. Incellerin aksine bu topluluğun üyeleri için bekarlık bir seçimdir. Kendilerini feminizm kurbanları olarak görmekte ve kadınlarla romantik ya da cinsel bir ilişki kurmak istememektedirler.
[6] “ballerinafarm”, Hannah Neeleman’ın sahip olduğu Instagram hesabının kullanıcı adıdır. En ünlü tradwife temsilcilerinden biri olan Hannah Neeleman 10 milyondan fazla takipçiye sahiptir. Sahip olduğu ballerinafarm markasıyla çiftliğinde yetiştirdiği doğal ürünleri satmaktadır. Bu ürünleri pazarladığı “ballerinafarmstore” kullanıcı adlı Instagram hesabı ise 200 binden fazla takipçiye sahiptir.
Kaynakça
- Bourdieu, P. (2014). Eril Tahakküm. (Yılmaz, B. Çev.). İstanbul: Bağlam Yayınları.
- De Beauvoir, S. (1993). Kadın: İkinci Cinsiyet 1 (B. Çiftçi, Çev.). İstanbul: Payel Yayınları.
- Geçtan, E. (2020). İnsan Olmak. İstanbul: Metis Yayınları.
- May, R. (2013). Kendini Arayan İnsan. (Işık, K. Çev.). İstanbul: Okuyan Us Yayınları.
- Pauchant, L. (02.02.2024). Mouvement “Tradwife” : “Ce qui est dérangeant c’est le message politique qu’il y a derrière”, souligne Pauline Ferrari. Franceinfo. https://www.francetvinfo.fr/societe/droits-des-femmes/mouvement-tradwife-ce-qui-estderangeant-c-est-le-message-politique-qu-il-y-a-derriere-souligne-paulineferrari_6341356.html. Erişim Tarihi: 18.11.2024.
- Hu, Z. (2023). The agoraphobic fantasy of tradlife. University of Pennsylvania Press, 70(1), 54-59. https://doi.org/10.1353/dss.2023.0030. ISSN: 1946-0910.
- Pettitt, A. K. (t.y.). About The Darling Academy. The Darling Academy. https://www.thedarlingacademy.com/about/. Erişim Tarihi: 10.01.2024.
- Sykes, S., & Hopner, V. (2023, 7 Temmuz). Tradwives: The Housewives Commodifying Right-Wing Ideology. GNET. https://gnet-research.org/2023/07/07/tradwives-thehousewives-commodifying-right-wing-ideology/. Erişim Tarihi: 10.01.2024.
- Woolf, V. (2019). Kendine Ait Bir Oda. (Solmaz, M. Çev.) İstanbul: Olimpos Yayınları.