Yeryüzünün En Eski Maddesi Keşfedildi

1969 yılında düşen Murchison göktaşında yeryüzünün en eski maddesi keşfedildi. Bu madde güneş sisteminden bile en az birkaç yüz milyon yıl daha yaşlı!

Yeni bir araştırma, Murchison göktaşındaki bu maddenin 5 ila 7 milyar yıl önce uzak bir yıldızdan geldiğini gösterdi. Güneşin sadece 4.6 milyar yaşında olduğu düşünüldüğünde, bu madde güneş sisteminden bile eski!

1969 yılının Eylül ayında Avustralya’nın Murchison kentinde 100 kilogramlık bir göktaşı düşmüştü.  Göktaşının içinde silisyüm karbür denilen bir mineralin mikroskobik parçaları olduğu görülmüştü. 1988 yılında yayımlanan bir makalede, bu madde yıldızlararası toz olarak anılmış ve güneş sisteminden bile eski olduğu iddia edilmişti. 1990 yılında ise göztaşını toza çevirmek suretiyle silisyum karbürde bulunan silisyum, kerojen ve grafit çözülmüş ve bu tozlar göktaşından ayrılmıştı. Bu işlem sonucunda maddenin güneş sisteminden eski olduğu bulunmuştu ama tam yaşı çıkarılamamıştı.

Şikago Üniversitesi Doğa Tarihi Saha Müzesi’nde çalışan kozmo-kimyager Philipp Heck ve takımı mevcut yeni teknolojilerle bu maddeyi bir kez daha inceledi. Elektron mikroskopi, ikincil yükünlü kütle görünge spektrometrisi ve soy gaz kütlesi spektrometrisi yöntemlerini kullanan araştırmacılar, kozmik radyasyona maruziyetin etkilerini incelediler. Bu radyasyon, gök taşı gibi katı maddelere nüfus ederek silisyum karbür üzerinde izler bırakıyor. Güneşten eski 40 silisyum karbür parçasında, bu parçaların yaşlarını gösteren helyum 3 ve neon 21 izlerine bakıldı. Bu parçalardan az bir kısmının 5.5. milyar yıl yaşında olduğu görüldü. Parçaların çoğu ise çok daha gençti, yaşları 4.6 ve 4.9 milyar yıl arasında değişiyordu.

Bu nispeten daha genç parçalar, Samanyolu galaksisinin tarihine dair şaşırtıcı bilgiler sunuyor. “4.9 ila 4.6 milyar yıllık bu parçalarının çoğunun yıldız oluşumunun arttığı bir dönemde meydana geldiğini düşünüyoruz. Güneş Sistemi’nin başlangıcından önce, normalden fazla yıldızın oluştuğu bir dönem vardı,” diyor Heck. Takımın bulgularına göre bu dönem aşağı yukarı 7 milyar yıl öncesine tekabül ediyor. “Bazıları galakside yıldız oluşumunun sabit olduğunu düşüyor. Ancak bu parçalar sayesinde, artık aşağı yukarı 7 milyar yıl önce galaksimizde yıldız oluşumunun artış gösterdiği döneme dair elimizde kanıtlar var,” diyor Heck.

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Son Yazılar

Seçimin Siyasallığında Gezi’nin 10. Yılına Ses Vermek

Siyaset sanatı, siyasal olanı ortadan kaldırma sanatından ibarettir. Ranciere bu sözüyle siyaseti cemaatleri yönetme...

Gecenin Sonuna Yolculuk: Kirli Bir Kahkaha

Romanın Üslubu: Üçüncü Mevkicilik Romanda insanlık durumlarına karşı, parlak gözlemlerin arasına sıvışmış, tasvirlerin karanlık...

Marx’ın Transandantal Şiiri [I]

Uğur(’)a Giriş Transandantal kavramının felsefede daha önce Duns Scotus’ta kullanıldığını biliyoruz,...

Dünyanın Yeni Aklı: Tinsel ve Sportif Kendilik

Günümüzde yeni bir etik anlayışı var: girişimci etiği. Nicolas Rose bu girişimin ilkelerini şöyle sıralar: “enerji, inisiyatif,...

Jung’un Kırbacı

Carl Gustav Jung’a göre doğa hali içinde yaşam süren “ilkel” insanın, modern Avrupalı bireylerden farklı olarak, alışkın...

Beyinde Beden-Zihin Ağı Keşfedildi

Yeni bir araştırmaya göre; beyinde hareketi kontrol eden bölgeler, düşünceyi ve planlamayı düzenleyen ağlara gömülü olup kan...

En Çok Okunanlar

Covid-19: Gerekçesiz Bir Acil Durumun Yarattığı İstisna Hali

Varsayımsal bir koronavirüs salgınına karşı alınan hummalı, irrasyonel ve...

İşe Yaramaz

Gençliğimden bu yana ara ara nükseden depresyondan muzdaribim. Bu...

Žižek: Koronavirüsü Karar Vermeye Zorluyor: Ya Küresel Komünizm Ya Orman Kanunları

Koronavirüsü paniği yayıldıkça, artık nihai bir seçim yapmamız gerekiyor:...

Bunları da beğenebilirsinHep güncel
Popüler