Bilimkurgu ve fantastik edebiyatın en prestijli ödüllerinden biri olan Hugo Ödülleri’nde, Liu Cixin’in Üç Cisim Problemi 2015’in en iyi romanı olarak seçilmişti. Böylece ilk defa Asyalı bir yazar bu ödülü aldı. Bu ödülle birlikte dünya çapında 20’den fazla dile çevrilen roman, Barrack Obama’dan, Mark Zuckerberg’e ve George R.R. Martin’e kadar pek çok ünlü ismin beğenisini kazandı. Bu durum Çin bilim kurgusunu da olumlu etkiledi. Romanının başarısı Liu Cixin’i küresel bir yazar haline getirdi ve yeni çevirilerle Çin bilimkurgusunun kapılarını dünyaya açtı.
Türkiye’de de ilgi gören Liu Cixin’in Üç Cisim Problemi, üçlemenin ilk kitabı; serinin ikinci kitabı Karanlık Orman’ın da çevrilmesiyle birlikte serinin tamamlanmasına yalnızca bir kitap kaldı. Xinhunanet’te yer alan habere göre Üç Cisim Problemi Japonya’da Temmuzdan beri en çok satanlar arasında yer alınıyor; kitap aynı zamanda Sırpçaya da çevrildi. Peki Liu Cixin ve Çin bilimkurgusu dünya çapında gördüğü bu ilgiyi neye borçlu?
Bilimkurgu yazarı Han Song’a göre batı bilim kurgusunda yaygın olan “yalnız kahraman”a Çin bilim kurgusunda nadiren rastlanıyor. Öykünün taşıyıcısı ana karakter olsa da onun ardında kolektif bir zihniyetin yer aldığı; bu karakterin bir takımın parçası olduğu düşünülüyor. Bu farklardan bazılarını, Cixin Liu, Türkiye’de verdiği röportajda bizzat anlatmış; Asya ile Avrupa edebiyatlarının farklılığını, tarihsel, kültürel ve çok çeşitli dini yapıların bir arada bulunması ile açıklamıştı. Ayrıca New York Times Magazine’de Çinli yazarların belirsiz, müphem şekillerde yazmak konusunda oldukça yetenekli olduklarını da ifade etti.
Çin’de bilimkurgunun yükselişi yirminci yüzyılın başlarına dek gidiyor. Savaş sonrası yıkılmış bir ülkeyi tekrar ayağa kaldırırken bilimden faydalanılmış. 1950’lerde hızlı endüstriyelleşme ve 1970’lerin sonuna gelindiğinde uygulanan dışa açılma politikası bilim kurgu eserlerinin üretimini de arttırmış. Ama bugüne geldiğimizde bilim kurgunun Çin’de sahip olduğu bu önemli yer hiç de tesadüf sayılmaz. Ülkenin son on yılda gösterdiği ekonomik büyüme son derece dikkat çekici. Hükümet yüz milyonlarca vatandaşını yoksulluktan kurtarmayı başarmış ama yüz tanıma sistemlerine sahip kameralar ve gözetleme sistemleri, fabrikalarda yer alan beyin dalgalarını ölçüp dikkat dağınıklığını ve depresyonu belirleyen araçlar, sosyal medyada, mesajlaşma uygulamalarında belirli sözcüklerin otomatik olarak sansürü de mevcut. Bir de daha bu yılın başında Ay’ın karanlık yüzeyine başarılı bir iniş gerçekleştirdi. Liu, Çin’de yaşanan hızlı değişimi en iyi ve en gerçekçi aktarabilecek şeyin bilimkurgu olduğunu söylüyor.
Kimi yorumculara göre Batı’nın Çin bilimkurgusuna ilgisi aslında güncel Çin hakkındaki korkularından kaynaklanıyor olabilir: teknolojinin olanakları ile mutlak gözetim uygulayan ve hızlı bir değişim geçiren bir devletten bahsediyoruz ne de olsa. Her ne olursa olsun bilimkurgu gerçekliği ve konuşulamayan tabuları tartışmaya açabilecek en gerçekçi tür. Bu yüzden özellikle Çin bilimkurgusuna göz atmalı, okumalı. Daha güzel olduğu için değil belki ama dünyanın güncel durumunu daha iyi anlamak için.
[…] iyi romanı olarak seçildiğinden beridir Çin bilimkurgusu tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Liu’ya göre, Çin’de yaşanan baş döndürücü değişimi en iyi ve en gerçekçi anlatacak tür, […]