Çağ karanlık görünüyor. Ekonomik kriz, iklim krizi, gıda krizi, enerji krizi, insanları eşitsiz vuran felaketler, bölgesel savaşlar, yerinden yurdundan edilmeler, yeniden beliren nükleer tehditler vb. Tüm bunlar karşısında beyinlerimize çökmüş hiçbir şey değişmeyecek hissiyatı da cabası.
Ütopya, dilimizde genellikle imkânsızlık olarak telaffuz edilmekte, uzun bir süredir sanatta da ütopyaya pek rastlayamıyoruz. Fakat yine de bu günümüz distopik gerçekçiliğine karşı daha iyi bir dünyanın mevcut olduğunu ve daha iyi bir yaşamı -şimdi ve burada- uygulamaya koymak gerekliliğini savunan bizim gibi bir sürü insan olduğuna inanıyoruz. Ancak ütopya yaratma cüreti, içinde bulunduğumuz geleceksizliğe bir panzehir olacaktır. Bu amaçla zaten hali hazırda ütopik topluluklar olarak hayal ettiğimiz kamplarda, eğitmenlerimiz,
• Ütopya Sohbetleri (Tarihi, teorileri, edebiyatı ve atölye çalışması)
• “Teknolojik Yüce” kavramı (Film gösterimi ve okumalar eşliğinde atölye çalışması)
• Felsefede ve müzikte Aşkınlığın Tarihi (Seminer)
• İnteraktif Performans Sanatları (Aksiyon resmi, dans)
• Heykel Atölyeleri
• Psikolojide Yüce, Yüceltme ve Aşkınlık (psikodrama pratikleri),
• Tarih boyunca Yüce, Öteki kavrayışı ve ütopik toplulukların tarihsel sosyolojisi konularında çalışmalar yapacaktır.
Sanat, performans, ortak-deneyim ve teorik tartışma imkanlarının bir arada olacağı kampımızı Ütopya, Yüce, aşkınlık/içkinlik, deneyim, duygular, öteki gibi temalar birleştiriyor. Kamplarımızın temel amacı, teorinin ufkundan deneyimin derinine yolculuk etmek, bu hava geçirmez kaplara hapsolmuş gibi görünen iki alanı, teori ve deneyimi bir araya getirmektir.
Prof. Dr. Ahmet İnam
Dr. Öznur Karakaş
Dr. Koray Kırmızısakal
Onur Alptekin
Psikodramatist Özgen Altınay
Ege Çoban
Begüm Tekay
Aslı Kuşakçıoğlu