0
Giriş Manifold’da, Sanem Odabaşı’nın “Nimonik Mekânlar: Akademisyen Odaları” başlıklı yazısını okurken Gaston Bachelard’dan yapılan bir alıntı beni alıp götürdü: “…evleri, odaları sürekli anımsayarak kendi içimizde oturmayı öğreniriz… Biz onların içinde olduğumuz ölçüde, onlar da bizim içimizde bulunur.”[1] Bu ifadeler, mekânın da bir bilinçdışının bulunduğunun ve onu paylaşan her süjenin, mekâna dayalı bu anısal hayaletleri de...