Site icon Terrabayt

Pandemi Esnasında Görülen Rüyaların Semantiği İncelendi


Araştırmacılar, COVID-19 pandemisi esnasında görülen rüyalarda salgına ilişkin korkuların ve kaygıların izlerine rastlandığını belirtiyor.

Neuroscience News dergisinde yayımlanan habere göre, PLOS ONE’da yer alan bir araştırma, COVID-19’un olumsuz etkilerinin rüyalarımıza nasıl yansıdığını gösteriyor. Brezilya Rio Grande do Norte Federal Üniversitesi Beyin Enstitüsü’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Natália Bezerra Mota, rüyalarımızın pandemi esnasında karşılaştığımız güçlükleri yansıtabileceği hipotezini test etmek üzere bir araştırma başlatır. Böylece pandemiye ilişkin “zihinsel sıkıntıların ve bunların pandemi esnasında görülen rüyalarla bağlantılarının ampirik olarak incelendiği ilk araştırmayı” gerçekleştirir.

Araştırma grubu, 2020 Mart ve Nisan aylarında 67 kişinin gördüğü 239 rüyayı incelemek üzere doğal dil işleme araçlarını kullanır. Gönüllülerin akıllı telefonlarına yükledikleri bir uygulamaya kaydettikleri rüyalar deşifre edilerek üç yazılım tarafından incelenir. Bunlardan ilki söylem yapısına, sözcük sayısına ve bağlantı oranına odaklanır. Diğer ikisi ise içeriği analiz eder. Biri olumlu ve olumsuz hislerle bağlantılı belli duygusal kategoriler uyarınca verileri sıralar. Diğeri ise temizlik, hastalık, sağlık, ölüm gibi belli anahtar sözcüklerin semantik benzerliklerini teşhis etmek üzere bir sinir ağına başvurur.

Buna göre, pandemide görülen rüyalarda, kızgınlık ve üzüntü ile bağlantılı sözcüklerin oranı daha yüksek. Ayrıca “bulaş” ve “temizlik” gibi ifadelerle ortalama semantik benzerlik oranı da daha fazla. Bunların sosyal tecritle bağlantılı zihinsel sıkıntıları yansıttığı düşünülüyor. Bu sonuçlar, pandemi rüyalarının zihinsel sıkıntıları, bulaş korkusunu ve gündelik yaşamda görülen ciddi değişimleri yansıttığı hipotezini doğruluyor.

PLOS ONE’daki yayınlarında araştırmacılar “rüya raporlarında ‘temizlik’ kelimesinin çağrışımlarının birbirine ciddi oranda benzemesinin, pandemi döneminde hakim olan toplumsal kuralları ve davranışları yansıtacak şekilde benimsenen yeni hijyen (dezenfektan ve diğer temizlik ürünlerinin kullanımı) ve toplumsal davranış (maske kullanımı, sosyal mesade) pratiklerini yansıttığını belirtti. Araştırmacılara göre, “bir arada ele alındıklarında, bu bulgular, mevcut senaryonun beraberinde getirdiği korku ve sıkıntıların rüyaların içeriğine yansıdığını gösteriyor.”

Mota, kadın gönüllülerin rüya raporlarının daha çok duygusal sıkıntı içerdiğini belirtiyor. “Literatürde bu konuda cinsiyet farkına ilişkin çalışmalar mevcut. Kadınlarda daha olumsuz rüyalar ve kabuslar raporlanıyor. Bana kalırsa bu kadınların geçmişiyle ve gündelik yaşamlarıyla ilgili. Çoğu iki veya üç vardiya yapıyor, ayrıca ev ve çocuk bakımının yanı sıra iş yaşamının da beraberinde getirdiği ağır zihinsel yük söz konusu. Pandemide bu durum daha da kötüleşti,” diyor.

Deirdre Barrett’ın COVID-19 döneminde görülen rüyalara ilişkin araştırma sonuçlarını ele aldığı “Pandemi Rüyaları” isimli kitabı.

Harvard Üniversitesi’nden Deirdre Barrett de “pandemi rüyaları” üzerine bir derleme yayımlamıştı. “Uyku Komitesi,” “Travma ve Rüyalar” kitaplarının yazarı olan Barrett, korona virüsü pandemisi esnasında görülen rüya örüntülerini incelemek üzere online bir araştırma yaptı. 2500 civarında kişiden gelen yanıtlarla 6000’e yakın rüya kaydeden araştırmacı, virüs kapma rüyalarının yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca virüs metaforunun yer aldığı rüya örüntülerinin de yoğun olduğunu belirtiyor: mesela “böcek” rüyaları. “Her türden böcek saldırılarına dair onlarca rüyaya rastladım,” diyor araştırmacı ve ekliyor, “aklınıza gelebilecek her türden sinek, kişiye saldıran bir ordu dolusu hamam böceği, kıvranan solucanlarla dolu rüyalar, vampir dişli çekirgeler…” Ayrıca başımıza gelebilecek her türlü kötü olayın virüs metaforu olarak yer aldığı rüyaların da yaygın olduğunu söylüyor: tsunamiler, fırtınalar, depremler, yangınlar…

Bu alanda araştırmalar sürüyor. Mesela süregiden “COVID’in Zihnimize Etkileri” araştırması da Britanya, Avustralya ve Finlandiya’da pandemi döneminde görülen rüyaları inceleyecek. Araştırmacılar, bu alanda ilk araştırmayı Brezilya’da gerçekleştiren Mota’nın hipotezini kendi ülkelerinde gönüllülerden elde edilen rüya raporlarında test edecek.


 

Exit mobile version