Site icon Terrabayt

Covid-19’u Atlatmış Kişilerin Yeniden Enfekte Olabileceği Doğrulandı


Covid-19 pandemisinin baş gösterdiği ilk günlerden beri kafaları kurcalayan bir diğer soru hastalığa yakalanmış olanların virüsü tekrar kapıp kapamayacağıydı. Covid-19 hastalığına karşı bağışıklığın kazanılıp kazanılamayacağına -veya bağışıklığın ne kadar süreceğine- dair daha fazla bilgi edinmemizi sağlayan mühim bir faktör de yeniden bulaş ihtimali. Öncesinde bunun ihtimal dahilinde olduğuna dair haberler yapılmıştı. Mesela İsrail’in en büyük hastanesi olan Sheba Tıp Merkezi’nde bir doktor, COVID-19 hastalığını atlattıktan üç ay sonra SARS-CoV-2 pozitif çıkmıştı.

Hong-kong Üniversitesi’nin henüz yayımlanmamış bir araştırmasına göre, birkaç gün önce (24 Ağustos) 33 yaşındaki sağlıklı bir kişinin korona virüsünü iki kez kaptığı doğrulandı. Virolog Megan Culler Freeman, the Conversation’daki yazısında araştırmanın Clinical Infectious Diseases dergisinde yayımlanacağını belirtiyor.

Cambridge Üniversitesi’nden Charlotte Houldcroft, “İnsanların yeniden virüsü kaptığına dair söylentiler vardı. Ancak ilk defa buna dair sağlam immünolojik bulgular elde ettik,” diyor.

Basın açıklamasıyla duyurulan ve birkaç sayfası sosyal medyada dolaşıma sokulan henüz yayımlanmamış bir araştırmada, söz konusu şahıs ilk olarak Mart ayında Hong Kong’da rahatsızlandı. Ateş, boğaz ağrısı ve öksürük gibi semptomları hafif bir şekilde gösterdi. 26 Mart’ta yapılan testte korona virüsünü kaptığı ortaya çıktı.

Ağustos’ta Britanya aktarmalı olarak İspanya’dan Hong Kong’a seyahat etti. 15 Ağustos’ta Hong Kong’a vardığında semptom göstermemesine rağmen yeniden korona virüsü testi pozitif çıktı. Her iki durumda da viral numuneler üzerinden virüsün genomunu incelemek üzere dizilim yapıldı. İki numune karşılaştırıldığında kökenlerinin farklı olduğu görüldü. Her ikisi de  ortak bir atadan geliyordu ama pek çok genetik farklar barındırıyorlardı. STAT News haberine göre, ikinci enfeksiyona ait genetik dizilimi yapılan virüsün 24 nükleotidi -virüsün RNA genomunun yapı taşları- ilk enfeksiyona neden olan SARS-CoV-2 virüsünden farklı. Bu da %0.08 oranında bir farka tekabül ediyor. Şahsın ikinci enfeksiyonda semptom göstermemesi bağışıklık geliştirdiğini gösterebilse de bunu kanıtlamanın pek mümkün olmadığı düşünülüyor.

Leeds Üniversitesi’nden Stephen Griffin, “Bu beklediğimiz bir sonuç, bağışıklığın zamanla ne şekilde yok olduğunu zaten biliyorduk,” diyor. Bu durumda muhtemel bir aşının hastalığı geçirmiş olanlara da yapılması gerekebilir. Ona göre, “araştırma saygın bir ekip tarafından yapıldı. İki virüs enfeksiyonu arasında görülen genetik farklar ve zaman aralığı da bunların birbirinden ayrı olduğunu gösteriyor.” Griffin, bu bilginin yanlış olduğunu düşünmediğini belirtiyor.

Bağışıklığın ne kadar sürdüğünü, bir kez hastalığı geçirdikten sonra virüsü yeniden kapanların başkalarına bunu bulaştırıp bulaştırmadığını henüz bilmiyoruz. “İnsanlar yeniden virüsü kapsa da semptom göstermemeleri ve bunu kimseye bulaştırmamaları halinde bu durum pek de önemli olmayabilir” diyor Houldcroft. Ayrıca ona göre bu iki virüs enfeksiyonunun farklı “türler” olduğunu söylemek de mümkün değil. Aralarında genetik farklar olmasına rağmen farklı davrandıklarını veya insanları farklı şekildi etkilediklerini bilmiyoruz. Mevcut farkların bağışıklık davranışlarını etkileyip etkilemediği bilinmiyor. Şimdiye kadar 100’den fazla korona virüsü kökeni teşhis edildi ama birden fazla tür olup olmadığı henüz bilinmiyor.

Freeman da araştırmada söz konusu olan şahsın Avrupa’da kaptığı ikinci enfeksiyonun muhtemelen yeni bir tür olmadığını belirtiyor. “Tür” [strain] kavramı belli açılardan farklı davranan virüsleri ifade etmek için kullanılıyor.

Bu durumda virüsü kapmış olanların da maske takmak, sosyal mesafelenme gibi önlemleri almaya devam etmeleri tavsiye ediliyor.


 

 

 

Exit mobile version