Site icon Terrabayt

Covid-19 Döneminde Bakım/Özen


Covid-19 ya da koronavirüs, HIV/AIDS ve neo-liberalizmin ortaya çıkışından beri ABD nüfusunun büyük bir bölümünü tehdit eden, geniş çaplı ilk bulaşıcı salgın hastalık. Bu haliyle, eşitsizlik, ırkçılık, ve içi boşaltılmış bir kamu sağlığı altyapısının yarattığı birçok meseleyi gündeme getiriyor. Bu bağlamda koronavirüsün , Trump devrinde, kriz anında, bakım politikasının nasıl hayata geçirilebileceğine dair bize neler öğretebileceğini ele alıyoruz.

Bakım/özen/alaka (care)* ile ilgili sorunlar krizin ortasında kendini aciliyetle ortaya koyarken, kırılganlığa kolektif bir şekilde yanıt vermek uzun zamandır bakım etiği literatürünün merkezinde olageldi (Held 2006). Bakım etiği esasında, neo-liberalizmin bireyselcilik, şahsi sorumluluk ve “kendine yeterli olma” gibi ideolojik inşalarına bir cevap sunuyor. Aksine, yaşamın iç içe geçmiş ilişkilerimizin üzerine kurulu olduğunu öne süren ontolojik ilişkiselliğe vurgu yapıyor (Green and Lawson 2011). Neoliberal kapitalizm, sorumluluğun sınırlarını (Margaret Thatcher’in belirttiği gibi) “bireyler ve aileleri” üzerinden düşünürken, koronavirüs salgını (ve diğer kamu sağlığına ilişkin acil durumlar) neoliberal politikaların çok-ölçekli kayıtsızlığını ve bunun altında yatan ideolojileri gün ışığına çıkarıyor.

Bakım etiği esasında, neo-liberalizmin bireyselcilik, şahsi sorumluluk ve “kendine yeterli olma” gibi ideolojik inşalarına bir cevap sunuyor. Aksine, yaşamın iç içe geçmiş ilişkilerimizin üzerine kurulu olduğunu öne süren ontolojik ilişkiselliğe vurgu yapıyor.

Covid-19 salgını bize bedenlerin kırılgan olduğunu ve ömür boyu bakıma ihtiyaç duyduğunu hatırlatıyor, her ne kadar tüm bedenler bu artan kırılganlığı eşit derecede tecrübe etmese de (Folbre 2014). Bu büyüyen krizin ortasında bireylerin, toplulukların, ve ulusların birbirine dolaşıklığı [entanglement], çok-ölçekli kırılganlık ve bakım biçimlerini öne çıkarıyor. Nancy Scheper-Hughes and Margaret Lock (1987), eleştirel medikal antropoloji için bir yol haritası çıkarırken, konuya ilişkin çalışmalarda kullanılmak üzere birbirlerine bağlı üç beden öne sürdüler: bireysel beden, sosyal beden, ve siyasi beden. Bu incelemede koronavirüsün bize çoklu ölçeklerde bakım hakkında ne öğretebileceği üzerine düşünmek için bu teorik çerçeveyi bir başlangıç noktası olarak kullanıyoruz.


Koronavirüs ve Bireysel Beden

3 Mart 2020’de, Kuzey Carolina ilk Covid-19 vakasını duyurdu. Bu kişi, Birleşik Devletler’de salgının ilk merkez üssü olan Kirkland’da (Washington) bir bakım merkezinde kalan yakınını ziyaret ediyor ve ona bakıyordu. Zamanla daha çok insan enfekte olup salgından etkilenirken, hasta olup yanında sevdikleri olmadan karantinada kalan yakınlarına bakan veya onlara bakmaya çalışan aile üyelerinin hikayeleri de ortaya çıkmaya başladı. Bu hikayeler ve deneyimler, temel kamu sağlığı müdahalesinin bireysel bedenleri sosyal bedenden izole etmek olduğu salgın anında bakım üzerine belli sorunların gündeme gelmesini sağladı.

27,9 milyon sigortasız ve 29 milyon “eksik sigortalı” kişi için (ciddi bir çoğunluğu düşük gelirli aileler ve bu ailelerde en az bir kişi tam zamanlı çalışıyor) tedavi arayışına girme veya test yaptırabilme tercihi sadece tıbbi masrafların değil, aynı zamanda teşhis konması halinde kişinin karantinaya zorlanmasından dolayı kaybedilecek gelirlerin de göz önünde bulundurulduğu bir mesele.

2016’dan itibaren Trump, sert bir intikam söylemiyle, Obama döneminin bütün temel kazanımlarını tek tek geri almayı kendine görev edinmişti. Bunun yanı sıra, ABD hükümetinin her bir zerresine bilim karşıtı bir anlayış getirdi. Ülke idaresi kendi bilimsel uzmanlarıyla  çatışma halindeyken ve sigortasız ya da kısıtlı sağlık hizmetine erişim sahibi olan “yetersiz sigortalı” (Ekonomik Bakım Yasası’nı temizleme çabaları sağ olsun)  insanların sayısı arttı; Trump’ın yaklaşımının bu iki temel ayağı, koronavirüs bağlamında bir araya geldi. Tüm bunlar bireysel bedenlerin tedavisini ve korunmasını zorlaştırıyor.

Test sonucu pozitif çıkmış ve/ya karantinaya alınmış kişilere ilk faturalar ulaşmaya başlamışken makul ücretli sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlik netleşti. 27,9 milyon sigortasız ve 29 milyon “eksik sigortalı” kişi için (ciddi bir çoğunluğu düşük gelirli aileler ve bu ailelerde en az bir kişi tam zamanlı çalışıyor) tedavi arayışına girme veya test yaptırabilme tercihi sadece tıbbi masrafların değil, aynı zamanda teşhis konması halinde kişinin karantinaya zorlanmasından dolayı kaybedilecek gelirlerin de göz önünde bulundurulduğu bir mesele. Halk sağlığını korumak ile kişilerin ekonomik refahlarını korumak arasındaki tercih, ABD’de giderek gözler önüne serilen krizin altında yatan neoliberal mantığı açıkça ortaya koyuyor: hükümet harcamalarını azaltmak ve sosyal refah programlarını kesmek en kırılgan olanı daha da kıırlgan hale getiriyor.


Koronavirüs ve Sosyal Beden

Virüs ülke geneline yayılırken — 35 eyalet ve 9 Mart itibariyle Washington DC — ve vaka sayıları artarken, tıbbi bakım çalışanları arasında eğitim ve malzeme yetersizliği ve enfekte olma riski hakkında tehlike çanları çalmaya başladı (New York Times, 2020). Feminist akademisyenler uzun süredir hem ev hem de kamusal alanda bakım işçilerinin ırksal, sınıfsal, ve cinsiyetli boyutları üzerine eğilmekteydiler (England and Dyck 2012; Henry 2015).

Covid-19 salgını esnasında tıbbi bakımın ön saflarını oluşturacakların çoğunluğu asimetrik olarak ülkenin göçmen-karşıtı atmosferinde belirsizlik içinde yaşayan beyaz olmayan kadınlar olacak.

ABD’de hemşireler diğer sağlık çalışanlarına kıyasla hastalarla en çok etkileşime geçen meslek grubu. Hemşirelerin yüzde 91’i kadın ve 2017 Ulusal Hemşire İşgücü Anketi’ne göre (Smiley et al. 2018), kayıtlı hemşirelerin (RNs) yüzde 19,2’si ve lisanslı pratisyen hemşirelerin yüzde 29’u ırksal ya da etnik bir azınlığa mensup. Dahası, yabancı ülke doğumlular, ABD nüfusunun sadece yüzde 13’ünü oluştururken, yabancı ülke doğumlu hemşireler işgücünün, sektöre göre yüzde 15 ila 22’sini oluşturuyor (Hohn et al. 2016). Bu rakamların gösterdiği üzere, Covid-19 salgını esnasında tıbbi bakımın ön saflarını oluşturacakların çoğunluğu asimetrik olarak ülkenin göçmen-karşıtı atmosferinde belirsizlik içinde yaşayan beyaz olmayan kadınlar olacak.

Sosyal bedeni koruma yükünün etkileri eşit bir şekilde dağıtılmayacak. Sosyal bedenin devamlılığını sağlamak için kadınlar, yoksullar ve işçi sınıfı, esnek pozisyondakiler — çoğunluğu ücretsiz veya az bir ücretle — iş başına çağrılıyor ve çağrılmaya devam edilecekler.

Hemşireler sosyal bedeni sağlıklı tutmakla görevli tek meslek grubu değil. Havalimanı güvenlik görevlileri, yolcu gemisi çalışanları, hademeler ve diğer düşük ücretli çalışanlar, sosyal bedeni sağlıklı tutmaya çabalarken kendi sağlıklarını tehlikeye atıyorlar. Geçtiğimiz hafta içinde, “iş üzerindeyken gerekli tüm koruyucu ekipmana” sahip olduklarını belirten raporlara rağmen, Los Angeles Uluslararası Havalimanı’ndaki iki sağlık güvenlik görevlisinin testleri koronavirüs pozitif çıktı (KTLA 2002). İlkin Japonya’da ve şimdi de San Francisco, Kaliforniya’da, yolcuların ve personelin ciddi bir kısmına virüs bulaştığından (Japonya’daki Diamond Princess gemisinde 700 kişi) limana yanaşamayan yolcu gemileri oldu. San Francisco Körfezi’ndeki Grand Princess yolcu gemisinde test sonucu pozitif çıkan 21 kişiden 19’u ise gemi personeli.

Sosyal bedeni koruma yükünün etkileri eşit bir şekilde dağıtılmayacak. Sosyal bedenin devamlılığını sağlamak için kadınlar, yoksullar ve işçi sınıfı, esnek pozisyondakiler — çoğunluğu ücretsiz veya az bir ücretle — iş başına çağrılıyor ve çağrılmaya devam edilecekler.


Koronavirüs ve Beden Siyaseti

Vanity dergisinin Ağustos 2017 sayısında yayımlanan “The Enablers” (“Mümkün Kılanlar”) başlıklı bir yazının son sözlerinde şu soru soruluyordu: “Trump’ın bir patojenin politik karşılığı olduğunu, yalnızca doğasında olanı gerçekleştirdiğini varsayarsak, bu durumda onun ulusal kan dolaşımını böylesine mahvetmesine kim izin veriyor?” Biyomedikal bir metafor üzerinden, retorik olsun diye ortaya atılan bu soru, çok-biçimli (multi-modal) bir patogenez şeklinde, sıkıntı verici bir biçimde kendini gösterdi. Trump’ın “doğası” bütün ilişkilerin ekonomik ilişkiler olduğu (ya da öyle olması gerektiği) ön kabulüne dayanıyor — bildiğimiz haliyle demokrasiyi harap eden, şüphesiz neoliberal bir mantık bu (Brown 2015). Bu neoliberal mantık, siyasi bedeni bulaşıcı hastalıklardan korumak amacıyla yapılan halk sağlığı finansmanını geri çekmeye kadar vardı.

Trump’ın 10 Şubat’ta açıklanan 2021 bütçe önerisi, kritik federal kurumlara ve küresel sağlık programlarına 3 milyar dolarlık bir kesintiyi içeriyordu, ve 2018’de Trump, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Küresel Sağlık Güvenliği Birimi’nin kaldırılmasını emretti, İç Güvenlik Bakanlığı’nın salgın hastalık müdahale ekibini feshetti, ve salgınlara karşı hızlı müdahale edilmesine dönük acil durum fonlarından 252 milyon dolar çekti. Tüm bunlar yalnızca ABD’yi değil, küresel toplumu da, şu anda olduğu gibi, bulaşıcı salgın hastalıklara karşı kırılgan bir hale soktu.

İhtiyacımız olan şey ise küresel olarak karşılıklı birbirimize bağımlı oluşumuzu ciddiye alan ve uluslararası ilişkilerin genelde temelini oluşturan eril gerçekçiliğe karşı duran geniş çaplı bir bakım politikası

Trump ve siyasi yandaşlarıyla beraber muhafazakâr uzmanlar, demokratların “koronavirüsü politikleştirdiğini” savunuyor, ve aralarında en aşırıya kaçanlar demokratların “milyonlarca insanın ölmesini umduğunu” iddia ediyor. Bu yönelimin açığa çıkardığı şey, bazı insanların gerçekten diğerlerini önemsediğini ve önemsemenin (to care) politik bir eylem olduğunu kabul etmeyi reddediyordu. Dahası, çoğu insan, şu anda olduğu gibi kriz anlarında, hükümetlerinin onlara bakacağına inanır. Evet, hayatımızın bir kısmında hepimizin bakıma ihtiyacı olacak (Lawson 2007), ve şu anda aramızdan çok daha fazla sayıda kişinin, küresel ölçekte, bir anda, beklenmedik bir biçimde daha önce hiç görülmemiş oranda bakıma ihtiyaç duyabileceği ihtimaliyle yüzleşiyoruz. İhtiyacımız olan şey ise küresel olarak karşılıklı birbirimize bağımlı oluşumuzu ciddiye alan ve uluslararası ilişkilerin genelde temelini oluşturan eril gerçekçiliğe karşı duran geniş çaplı bir bakım politikası (Robinson 2018).


Sonuç

Gün geçtikçe derinleşen içinde bulunduğumuz bu halk sağlığı kriziyle beraber, özel yaşam ve kamusal yaşam arasındaki ayrım, geniş çapta müdahalelerle birlikte yeniden belirleniyor. Okulların kapanması, etkinliklerin iptali ve evden çalışma politikaları ellerinizi yıkamanıza (20 saniye boyunca!), öksürüğünüzü kapatmanıza (bir mendille, dirseğinizle değil!) ve burnunuzu çekiyorsanız evde kalmanıza dair sürekli hatırlatmalarla birleşince, ilişkiselliğimizin sosyal ontolojisine, bununla beraber birbirimize karşı sorumluluğumuza dair farkındalığın artmasına neden oldu. Bunlar ayrıca bireysel bedenin, sosyal bedenin, ve siyasi bedenin her daim birbirine dolaşık olageldiğini gösteriyor. Aynı zamanda, neoliberal kapitalizm ve onun altında yatan bireysel özgürlük ve bireysel sorumluluk ideolojilerinin nasıl başarısız olduklarına dair daha geniş anlamda düşünebilmemiz için bir olanak sağlıyorlar. Yıllardır bunları konuşan bizler için bu yeni bir şey değil. Fakat, bu krize uyanan milyonlarca (milyarlarca?) kişiye ilişkisel terimlerle düşünmek, her daim yaşanmış deneyimlerinin bir parçası olsa da yeni gelebilir. Bu kısa tartışmada yapmaya çalıştığımız, bedenin çoklu-ölçeklerini bir bütün içerisinde ciddiyetle ele alarak — bakımın yadsındığı bir demokraside yaşamanın, karşılıklı ilişki içinde pek çok ölçekte etkisine odaklanıp — bakıma dair etik bir yanıtın çerçevesini çizmekti. Joan Tronto’nun (2013: ix) da savunduğu gibi, “demokratik teorinin, politikanın ve yaşamın doğasına dair yapılan sayısız tartışmaya rağmen, toplumlar bakıma dair sorumlulukları, demokratik siyasi gündemlerinin merkezine almayı başarana dek hiçbir şey daha iyiye gitmeyecek.”


KAYNAKÇA

Brown W (2015) Undoing the Demos: Neoliberalism’s Stealth Revolution. New York: Zone Books.

England K and Dyck I (2012) Migrant workers in home care: Routes, responsibilities, and respect. Annals of the Association of American Geographers 102(5):1076-1083.

Folbre N (2014) “Who Cares? A Feminist Critique of the Care Economy.” Rosa Luxemburg Stiftung, New York Office.

Green M and Lawson V (2011) Recentering care: Interrogating the commodification of care. Social and Cultural Geography 12(6):639-654.

Held V (2006) The Ethics of Care: Personal, Political, and Global. New York: Oxford University Press.

Henry C (2015) Time and social reproduction of American health care. Women’s Studies International Forum 48:165-173.

Hohn M D, Witte J C, Lowry J P and Fernández-Pena J R (2016) “Immigrants in Healthcare: Keeping Americans Healthy Through Care and Innovation.” Institute for Immigration Research, George Mason University.

KTLA (2020) Another LAX screener tests positive for coronavirus as LA County cases rise to 13. 6 March https://ktla.com/news/coronavirus/another-lax-screener-tests-positive-for-coronavirus-as-l-a-county-cases-rise-to-13/ (son erişim: 8 Mart 2020).

Lawson V (2007) Geographies of care and responsibility. Annals of the Association of American Geographers 97(1):1-11.

Robinson F (2018) Care ethics and international relations: Challenging rationalism in global ethics. International Journal of Care and Caring 2(3):319-332.

Scheper-Hughes N and Lock M (1987) The mindful body: A prolegomenon to future work in medical anthropology. Medical Anthropology Quarterly 1(1):6-14.

Smiley R A, Lauer P, Bienemy C, Berg J G, Shireman E, Reneau K A and Alexander M (2018) The 2017 National Nursing Workforce Survey. Journal of Nursing Regulation 9(3):S1-S88.

The New York Times (2020) Nurses battling coronavirus beg for protective gear and better planning. 5 March https://www.nytimes.com/2020/03/05/us/coronavirus-nurses.html (last accessed 8 March 2020).

Tronto J (2013) Caring Democracy: Markets, Equality, and Justice. New York: New York University Press.

Vanity Fair (2017) The enablers. August https://archive.vanityfair.com/article/2017/8/the-enablers?inline= (son erişim: 8 Mart 2020).


Antipode dergisinde yayımlanan yazıyı Türkçe’ye Mustafa Gerçek çevirdi, Öznur Karakaş çeviriyi redakte etti.


Exit mobile version