Site icon Terrabayt

Yüzlerce Üründe Toksik PFA Kimyasalları Keşfedildi

 


The Intercept’e yazan Sharon Lerner’in haberine göre, bilim insanları, zehirli PFA kimyasallarının, madencilik, plastik üretimi, fotoğraf, baskı, saat imalatı, araba imalatı ve parçacık fiziği dahil olmak üzere 64 endüstride 200’den fazla kullanım alanı olduğunu buldu. Environmental Science: Processes & Impacts isimli akademik dergide yayınlanan makalede belirtilen kullanım alanlarının çoğu daha önce bilinmiyordu.

Bu kimyasallar ilk olarak Teflon’da kullanıldığında meşhur olmuştur. DuPont tesisinde, tavaların ve tencerelerin kaplanmasında kullanılan kimyasal, Batı Virginia ve Ohio bölgesinde içme suyuna sızmıştı. Daha sonra PFA klasmanında yer alan PFOA’ların ve PFOS’lerin yangın söndürücü köpükte de yer aldığı fark edildi. PFA klasmanında yer alan bu kimyasalların mikrodalgada kullanılan patlak mısır kutularında, pizza kutularında, su geçirmez kumaşlarda, kilimlerde ve diş ipliklerinde de yer aldığı belirtildi.

Bu yeni makale bu kimyasalların nasıl olup da bunca ürüne girdiğini gözler önüne seriyor. Aslında bu bilgileri şirketler ciddiyetle koruyorlar. Bu yüzden araştırmanın baş yazarı, İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nde çalışan Juliane Glüge neredeyse bir yıl boyunca patentler, bilimsel makaleler, düzenleme kuruluşları üzerine araştırmalar yapmış; imalatçılardan, veri tabanlarından bilgiler toplamış. Bunun sonucunda sağlık sorunlarına yol açan PFA kimyasallarının hangi ürünlerde kullanıldığına dair ayrıntılı bir harita çıkarmış.

Per- ve polifluroalkil maddelerin (PFA’lar), insanlarda pek çok sağlık sorununa neden olduğu, Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü ve Ulusal Toksikoloji Programı’nın Direktörü olarak emekli olan Linda Birnbaum tarafından geçen sene ifade edilmişti.  Aslında bu zararlar bilim dünyası tarafından kaydedilmişti. Hatta vücutlarında bu kimyasallar (PFBA- perflorobutanoik asit) tespit edilen kişilerin Covid-19’u daha ağır bir biçimde yaşadığı da Danimarkalı bilim insanları tarafından tespit edilmişti.

Bu kimyasalların insan bünyesinde kolesterol oranlarını artırdığı, karaciğer yetmezliği, fazla kilo, üreme sorunları ve böbrek kanserini tetiklediği biliniyor. PFA oranı yüksek olan çocukların bağışıklık tepkilerinin de zayıfladığı biliniyor.

Birnbaum enstitüdeki görevi esnasında bu olumsuz etkilerin artışından söz konusu kimyasalların doğrudan sorumlu olduğunu rahatça ifade edemediğini belirtiyor. “Yasaktı. Her daim “bağlantılı” ifadesini kullanmak zorundaydım. İnsanlara dair verilerden veya insanlar üzerindeki etkilerden bahsederken hep pek çok etkiyle “bağlantılı” demek gerekiyordu.” Elbette “bağlantı” neden-sonuç ilişkisinden farklıdır. Genetik vs. diğer faktörler de etkili olduğundan çevre sağlığı alanında “neden olmak” terimi pek kullanılmaz. Ancak uzun bir süre PFA kimyasalları üzerine çalışan Birnbaum, bu küresel kirlilik kaynağının o eşiği çoktan aştığını düşünüyor. “Bana kalırsa PFA’lar sağlık sorunlarına neden oluyor çünkü aynı tür etkilerin pek çok insan grubu üzerinde pek çok araştırmada görüldüğünü biliyoruz.” Birnbaum bu konuda yapılan uzun dönemli çalışmaların bilhassa önemli olduğunu söylüyor. “Bu da PFA’ların veya belli PFA’ların insanlarda sağlık sorunlarına neden olduğunu gayet iyi kanıtlıyor.” Bilhassa bu kimyasalların bağışıklık sistemine etkilerine, böbrek kanseriyle ve kolesterolle ilişkisine dair “veriler oldukça net.”

Glüge ve meslektaşlarının yeni araştırması ise PFA bileşenlerinin hangi alanlarda ve ürünlerde kullanıldığını ayrıntılı bir biçimde gösteriyor. Yel değirmenlerinin kanatları ve gitarın telleri onlarla kaplanıyor, akor esnasında piyanolar onlarla yağlanıyor. İlaç paketlerinde, seraların pencerelerinde, bazı silahlarda, şaraphanelerde şişelenmeden önce şarabın süzüldüğü filtrelerde, camda yer alıyorlar. Bu kimyasallar toksik olmasına, suyu kirletmesine rağmen suyun ıslahında da kullanılıyorlar!

Tenis raketlerinin kaplamalarında, bisiklet yağlarında vs. de bu kimyasallar kullanılıyor. Kaya tırmanışında kullanılan iplerde de bunların kullanıldığı ortaya çıkında bir şirket PFA-sız ip markası bile çıkardı.

Maalesef pek çok kozmetik ürün de bu kimyasalları içeriyor. Glüge ve meslektaşları vücut losyonlarında, vücut yağlarında, fondötende, allıkta, göz kremlerinde, göz kalemlerinde, farlarda, kaş ürünlerinde, saç kremlerinde, dudak kalemlerinde, makyaj temizleyicilerde, yaşlanma karşıtı kremlerde, maskaralarda, nemlendiricilerde, sabun kalıplarında, şampuanlarda, ojelerde, saç spreylerinde, dudak koruyucularda, rujlarda, traş losyonlarında, güneş koruyucularda bu kimyasallara rastladı. Bir el dezenfektanında da yine bu kimyasallara rastlandı.

Öte yandan İsveç, Finlandiya, Norveç ve Danimarka’da 2000 ila 2017’de, plastik ve lastik imalatı, ayrıca elektronik endüstrisi PDA’ların kullanımında öne çıkıyor. Araştırmacılar ABD’de üretilen ve ihraç edilen PFA miktarını öğrenmek istediklerinde ise ABD Çevre Koruma Ajansı buna karşı çıktı, şirketler belli ki bu bilgileri ‘gizli’ addediyordu.

Avrupa Birliği de bu konuda benzer sorular soruyor. PFA’ların “sebebiyet verdiği kirliliğin kimi durumlarda geri çevrilemez” olduğunu, “toprak ve su gibi doğal kaynakları kullanılamaz hale getirdiklerini” öne süren Avrupa Komisyonu, bu kimyasal klasmanının üretimine kısıtlamalar getirmeyi, sadece zorunlu kullanıma izin verilmesini sağlamayı önerdi.


 

Exit mobile version