ABD’de kadınların kürtaj hakkı hala tehdit altındayken, hapla kürtaj sürecinin karar değiştirilmesi halinde tersine çevrilebileceği görüşü yine kadınların sağlığını olumsuz etkiliyor.
The Cut’in haberine göre, kürtajın bir tercih olduğunu düşünmeyen [anti-choice] kürtaj karşıtları, son sekiz yıldır hapla kürtaj sürecinin tersine çevrilebileceği fikrini ortaya atıyor. Buna göre, hapla kürtaj esnasında kişinin kararını değiştirmesi halinde, bir ilaç yüksek dozlarda alındığında hamileliğin sürebileceği inancı hala kürtaj hakkına karşı çıkan kesimlerde hâkim bir görüş. Hapla kürtaj, yirmi yıldır uygulanan bir yöntem. Buna göre ağızdan mifeprostol ve mizoprostol hapları alınıyor. Mifepriston, progesteron hormonunu engelleyerek hamileliği sonlandırıyor. Mizoprostol ise serviksin yumuşamasına ve rahmin hamileliği sonlandıracak şekilde kasılmasına neden oluyor. Hapla kürtajın tersine çevrilebileceğine inananlar ise progesteron hormonunun mifepristonun etkinliğini önleyebileceğini iddia ediyor.
Ancak, Guttmacher Enstitü’sünden Olivia Cappello’un haberine göre, kimi eyaletlerde, hekimin hapla kürtaj öncesi kadınları, bu sürecin hap alındıktan sonra “tersine çevrilebileceği” hususunda uyarması zorunlu tutuluyor. Cappello’ya göre hastaya farklı tercihler sunduğu iddia edilen bu uygulama aslında temelsiz bir iddiaya dayanıyor. 2015 yılında, Alkansas eyaletinde, hapla kürtaj sürecini durdurmaya dönük kürtaj öncesi danışmanlık hizmeti zorunlu tutulmuştu. Bunun ardından beş eyalet daha bu uygulamayı benimsemişti.
Oysa Amerikan Kadın Doğum Uzmanları ve Jinekologlar Derneği, hapla kürtajın progesteron alınarak tersine döndürülebileceği fikrinin bilimsel olmadığını açıkladı.
Kaliforniya Davis Üniversitesi Kadın Doğum ve Jinekoloji Bölümü’nden araştırmacılar bu iddiayı test etmeye karar verdiklerinde ise mifepristonun ardından progesteron alan üç kadın denek aşırı kanama yüzünden hastaneye kaldırıldığından test yarıda bırakılmıştı.