Dünyada erkeklerin %91âi ve kadınların %86âsı siyaset, ekonomi, eÄitim, partner Åiddeti ve kadınların üremeye dönük hakları konusunda net bir biçimde en az bir önyargıya sahip.
BirleÅmiÅ Milletler Kalkınma Programı, toplumsal cinsiyet eÅitsizliÄine dair yeni ve oldukça kapsamlı bir rapor yayımladı. 2019 Ä°nsani Kalkınma Raporu için yapılan araÅtırmanın verilerine dayanan rapora göre, dünyada hiçbir ülke toplumsal cinsiyet eÅitliÄini tam manasıyla saÄlayabilmiÅ deÄil. Kadınlar ve kız çocukları saÄlık, eÄitim, ev hayatı ve emek piyasasında ayrımcılıÄa maruz kalıyor. Bunların bildiÄimiz gerçekler olduÄunu düÅünebilirsiniz. O halde bu raporun yeni bulgularından bahsedelim. Kadınların saÄlık, eÄitim ve ekonomik durum üzerinden güçlenmesini ölçen Ä°nsani Kalkınma Raporu Toplumsal Cinsiyet Endeksiâne göre, son yıllarda toplumsal cinsiyet eÅitliÄi geriliyor. Mevcut gerileme trendinin devam etmesi halinde, ekonomik imkanlar açısından toplumsal cinsiyet açıÄını kapatmak 257 yıl alacak. Ayrıca ölçülen sıkıntıların yanı sıra hesaba katılmayan diÄer yükler de var: ev içi emeÄe harcanan mesai, toplu taÅımada tacize maruz kalmak, iÅ yerlerinde ayrımcılık vs.
YetiÅkin kadınların erkeklerden daha eÄitimli olduÄu 50 ülkede, kadınlar daha çok çalıÅmalarına raÄmen hala erkeklerden ortalama %39 daha az gelir elde ediyor.
Bu rapor, dünyanın her yerinde kadın eylemlerinin artmasına raÄmen neden bazı alanlarda ilerlemenin yavaÅladıÄını ve zorlaÅtıÄını açıklamaya çalıÅıyor. UNDPânin buna yanıtı, toplumsal cinsiyet eÅitliÄine giden ilerlemenin deÄiÅen hedeflere ve eÅitsizlik tuzaklarına yakalanması. Bu durumda dezavantajlı gruplar, bazı temel kazanımlar elde etse de daha güçlendirici adımlarda geride kalıyorlar. Mesela yetiÅkin kadınların erkeklerden daha eÄitimli olduÄu 50 ülkede, kadınlar daha çok çalıÅmalarına raÄmen hala erkeklerden ortalama %39 daha az gelir elde ediyor. Yani, eÄitim alanında açıÄı kapatmakla kalmayıp kendilerini erkeklere nazaran daha bile fazla geliÅtiren kadınlar, yine de emeklerinin karÅılıÄı alamıyorlar.
AÅaÄıdaki grafikte toplumsal cinsiyet eÅitsizliÄi endeksinde 1995 sonrası yaÅanan gerileme görülüyor.
Temel Haklarda Görülen Ä°lerleme YaÅama Yansımıyor
Kadınlar gerçekten de yasal haklarını büyük ölçüde elde etmiÅ durumda, eÄitim açısından da gördüÄümüz gibi büyük ilerlemeler kaydedildi. Emek piyasasına kadınların dahiliyeti de arttı. Ancak bu temel alanlardan öte, toplumsal yaÅama dair daha ileri aÅamalarda eÅitsizlik artıyor. Bu da, yukarıdaki örnekte görüldüÄü gibi, eÄitimli olmalarına raÄmen kadınların eÅit ücret alamamalarına ya da eÅit Åanslara sahip olmamalarına neden oluyor. Kadınlar temel yetiler söz konusu olduÄunda hızlı bir ilerleme kaydedebiliyor, ancak siyasi önderlik, toplumsal yaÅam, siyaset, emek piyasasında bunun karÅılıÄını görebilme gibi konularda engellerle karÅılaÅıyorlar. Güç ve sorumluluÄun arttıÄı alanlarda, toplumsal cinsiyet eÅitsizliÄi de artıyor. Mesela devlet veya hükümet baÅkanlarına baktıÄımızda bu eÅitsizlik oranı %90.
Emek piyasasında da durum benzer. Temel ve daha esnek alanlarda kadın temsiliyeti oldukça fazla, ancak ekonomik güç, çalıÅan olmaktan iÅveren olmaya, oradan da daha üst noktalara ulaÅtıÄında, toplumsal cinsiyet açıÄı artıyor. Dünyada iÅverenlerin sadece %21âi, önde gelen milyarderlerin sadece %12âsi kadın. S&Pâde yer alan 500 Åirketin CEOâlarının sadece 5.8âi kadın. Kadın istihdamında bu Åirketler eÅitliÄi az çok yakalanmıŠolsa da üst düzey pozisyonlarda kadın temsiliyeti az.
Kadınlar artık oldukça eÄitimli olmalarına raÄmen, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) programlarında kadın oranı pek çok ülkede sadece %15. Ä°Å yaÅamına dahiliyet de kadınların üremede üslendikleri rolden olumsuz etkileniyor. GeliÅmekte olan ülkelerde kadın oranı tarımda iÅ gücünün %43âüne tekabül ederken, kadın toprak sahiplerinin oranı sadece %18.
Toplumsal normlar eÅitliÄin önündeki en büyük engel
Rapora göre toplumsal normlar bunun önündeki en büyük engellerden biri. EÄitim aÅamasında genelde artık kızlara istedikleri her Åeyi olabilecekleri söyleniyor, bu doÄru, ancak akabinde güç pozisyonlarına eriÅimleri engelleniyor. Küresel ölçekte insanların %50’si erkeklerin daha iyi siyasi liderler olduÄunu söylüyor, %40âdan fazla kiÅi erkeklerin iÅyerlerinde daha iyi idareciler olduÄunu söylüyor. Böylesi toplumsal yargılar sırf kadın olmanın liyakatin ve adaletin önüne geçen bir engel olduÄunu gösteriyor.
Ãnyargı sahibi olmayan erkek sayısı, Ä°sveç, Almanya, Hindistan ve Meksika gibi ülkelerde düÅüŠgösterdi. Bu rakamlar ülkelerin çoÄunda geçen yüzyıl yaÅanan ilerlemelerin geri teptiÄini gösteriyor.
Rapora göre, 20.yüzyılın ikinci yarısında kadınlar siyasi, toplumsal ve ekonomik haklar konusunda muazzam ilerlemeler kaydetti. 1995 Pekin Deklarasyonuânun ardından, kadınların durumu iyileÅmeye devam etti. EÄitim, saÄlık alanlarında bilhassa çok önemli ilerlemeler kaydedildi. Küresel ölçekte anne ölüm oranları 1990âdan sonra %45 oranında azaldı. Ancak diÄer alanlarda kazanımlar daha yavaÅ oldu, toplumsal cinsiyet eÅitliÄi sahasında ilerlemeler de yavaÅlıyor. Rapor mevcut stratejilerle kazanım elde etme yolunun güçleÅtiÄini vurguluyor; daha kalıcı toplumsal cinsiyet eÅitsizliklerine neden olan mevcut önyargılarla mücadele edilmediÄi sürece gelecekte ilerlemenin zor olacaÄının altı çiziliyor. Ãreme saÄlıÄı, güçlenme ve emek piyasası sahalarında ciddi bir eÅitsizlik mevcut. Dünyada hiçbir ülkede toplumsal cinsiyet eÅitliÄi saÄlanabilmiÅ deÄil. Sahara-altı Afrika ükelerinde, doÄum yapan her 180 kadından biri yaÅamını yitiriyor. ÃoÄu bölgede kadınlar erkeklere nazaran daha az eÄitimli, emek piyasasına daha az eriÅim sahibi ve daha az siyasi güce sahip.
Ä°nsanların kadınların hanede, toplulukları içinde, iÅ yerinde ve toplumda hangi rolleri üstlenmesi gerektiÄine dair beklentileri deÄiÅmediÄi müddetçe bu alanda ilerleme zor görünüyor.
Kadınlar ne kadar bireysel yetiler konusunda çok yol almıŠolsa da onları belli pozisyonlara sabitleyen toplumsal normlar bu hakların yaÅamın her alanında layıÄıyla uygulanmasına engel oluyor. Ä°nsanların kadınların hanede, toplulukları içinde, iÅ yerinde ve toplumda hangi rolleri üstlenmesi gerektiÄine dair beklentileri deÄiÅmediÄi müddetçe bu alanda ilerleme zor görünüyor. Kadınlardan hala büyük oranda bakım emeÄi veren veya ev kuran kiÅi olmaları bekleniyor. Yani belli temel alanlarda -eÄitime ve saÄlık hizmetlerine eriÅim gibi- durum iyileÅmiÅ olsa da kadınlar hala pek çok ülkede kendi potansiyellerini tam manasıyla açıÄa çıkaramıyor.
Toplumsal cinsiyete dair beklentiler ve sterotipler eÅitliÄin önündeki en büyük engel
Rapor, kadınlara dönük bu sterotiplerden kaynaklanan önyargıların ne kadar yaygın olduÄunu araÅtırıyor. Toplumsal Cinsiyete dair Sosyal Normlar Endeksine göre, erkeklerin %91âi ve kadınların %86âsı siyaset, ekonomi, eÄitim, partner Åiddeti ve kadınların üremeye dönük hakları konusunda net bir biçimde en az bir önyargıya sahip.
75 ülkede röportaj yapılan kadın ve erkeklerin aÅaÄı yukarı yarısı erkeklerin kadınlara nazaran daha iyi siyasi liderler olduÄunu düÅünüyor. %40âı erkeklerin daha iyi müdür olduÄunu düÅünüyor. Ä°nsanların aÅaÄı yukarı %30âu bir erkeÄin partnerini dövmesinin kabul edilebilir olduÄunu düÅünüyor.
AraÅtırmalara göre genç erkekler önyargılarını aÅma konusunda daha yaÅlı erkeklere nazaran daha isteksiz.
Erkeklerin %52âsi iki ila dört önyargıya sahip. Kadınların yarısından çoÄu siyaset alanında önyargılara sahip. Erkekler hem siyasi hem ekonomik boyutlarda, bilhassa âerkeklerden daha iyi siyasi lider olurâ ve âerkeklerin iÅe alımda kadından daha fazla hakkı olmalıâ gibi alanlarda %63âten fazla önyargı sergiliyor.
Küresel ölçekte erkeklerin neredeyse yarısı erkeklerin iÅe alımda kadınlardan daha fazla haklara sahip olması gerektiÄine inanıyor. Ä°Å sahibi kadınların, kariyerlerini kaldırabilecek erkek partner bulma konusunda yaÅadıkları sıkıntılar buna tekabül ediyor.
Ãnyargılar azalmak bir yana artıyor
Rapora göre daha da endiÅe verici olan Åeyse, on yıllardır elde edilen bunca ilerlemeye raÄmen, bazı ülkelerde toplumsal cinsiyet eÅitliÄi konusunda önyargıların gerilemek Åöyle dursun artıÅa geçmesi. Bu da ilerlemelerin âgeri teptiÄiniâ düÅündürüyor. Son yıllarda 15 (toplam 31 ülke arasında) ülkede toplumsal cinsiyet eÅitliÄine dair orta düzeyde veya yoÄun önyargı sahibi olan insan sayısı artıŠgösterdi.
Bazı ülkelerde toplumsal cinsiyet eÅitliÄi konusunda önyargıların gerilemek Åöyle dursun artıÅa geçtiÄi görülüyor. Bu da ilerlemelerin âgeri teptiÄiniâ düÅündürüyor.
Dünya çapında orta düzey veya yoÄun önyargı sahibi insan sayısı kadınlarda %57âden %60âa, erkeklerde %70âden %71âi yükseldi. AraÅtırmalara göre genç erkekler önyargılarını aÅma konusunda daha yaÅlı erkeklere nazaran daha isteksiz. Ãnyargı sahibi olmayan erkek sayısı, Ä°sveç, Almanya, Hindistan ve Meksika gibi ülkelerde düÅüŠgösterdi. Bu rakamlar ülkelerin çoÄunda geçen yüzyıl yaÅanan ilerlemelerin geri teptiÄini gösteriyor.