Guardian’ın haberine göre, korona virüsü pandemisi, endüstriyel etkinliklerin askıya alınmasına, insanların evlerine çekilmesine, kentte trafiğin azalmasına ve uçuşların iptal edilmesine neden olduğundan dünya çapında hava kirliliği oranlarını ciddi ölçüde düşürdü. Avrupa Uzay Ajansı’nın uydu görüntüleri bu değişimi gözler önüne seriyor.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Sentinel-5P uydusunun görüntüleri, son altı haftadır şehirlerin ve endüstriyel merkezlerin semalarında nitrojen dioksit (NO2) oranlarının geçen seneye nazaran çok daha az olduğunu gösterdi.
Çin’de nitrojen dioksite bağlı hava kirliliği geçen yıla nazaran ciddi ölçüde azaldı.
Nitrojen dioksit, nitrojen oksit denilen gaz grubunun üyesidir. Nitrojen dioksit atmosfere daha ziyade arabaların, kamyonların, otobüslerin, elektrik santrallerinin kullandığı yakıtlardan yayılıyor.
Nitrojen dioksit oranı yüksek havayı solumak solunum yollarına zarar verir. Uzun süre maruz kalındığında, solunum hastalıklarını, bilhassa astımı artırır. Diğer kimyasallarla tepkimeye girdiğinde ozon ve parçacıklı madde oluşturur.
Suyla, oksijenle ve atmosferdeki diğer kimyasallarla tepkimeye giren nitrojen dioksit ve diğer nitrojen bileşenleri asit yağmuruna neden olur. Bu bileşenlerdeki nitrat parçacıkları havanın puslu görünmesine neden olur. Atmosferdeki nitrojen bileşenleri aynı zamanda kıyıya yakın sularda besin maddelerinin de kirlenmesine neden olur.
Leicester Üniversitesi’nde hava kirliliği profesörü olarak çalışan Paul Monks, hava kirliliğinde görülen bu düşüşten ders almamız gerektiğini söylüyor. “Şimdi, istemeden, dünya tarihinin en geniş kapsamlı deneyini gerçekleştiriyoruz. Düşük karbon ekonomisine geçebilirsek gelecekte karşılaşabileceğimiz manzaraya mı bakıyoruz acaba? Yaşam kayıplarını elbette önemsizleştirmek istemem ama bu bizlere korkunç bir olayda biraz olsun umut verebilir. Bu şekilde, hava kirliliğini engelleme konusunda ne kadar başarılı olabileceğimizi görebiliriz” diyor.
Monks ayrıca bu durumun pandeminin seyri açısından da olumlu sonuçları olduğunu ekliyor, “Hava kirliliğinde yaşanan bu düşüşün astım hastaları gibi kırılgan gruplar için faydalı olacağını düşünmek çok muhtemel. Hastalığın yayılmasını azaltabilir. Hava kirliliği, viral tutulumu artırır çünkü bağışıklık sistemini düşürür”. Tarım da bu durumdan olumlu etkilenebilir.
Hava kirliliğinde en büyük düşüş Wuhan şehrinde görüldü. Nasa, genel olarak Çin’in merkezinde ve doğusunda nitrojen dioksit oranının normalden %10-30 daha az olduğunu ifade ediyor.
Çin’de nitrojen dioksit oranları geçen yıla oranla ciddi bir düşüş içinde. Haritada kırmızı kirliliğin en yoğun olduğu alanları, beyaz-mavi ise en az olduğunu yerleri gösteriyor. Kaynak: The Verge
İspanya ve Katalunya’da da tüm dünyada olduğu gibi hava kirliliği ciddi oranda azaldı. Barselona’da 21 Mart’tan bu yana nitrojen dioksite bağlı hava kirliliği %70 ila %80 düştü. Madrid’de sosyal tecridin başından beri hava kirliliğinde %57 düşüş oldu. Valensiya Politeknik Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre İspanya’nın tamamında hava kirliliği, korona virüsüne bağlı sosyal mesafelenme ve evde kalma politikasının uygulanmasının ardından %64 oranında azaldı.
Benzer bir düşüş İtalya, Güney Kore, İngiltere’de de görüldü. Milan’da 16 Mart haftasında, hava kirliliğinde geçen senenin aynı haftasına nazaran %21’lik bir düşüş yaşandı. Roma’da aynı gün itibariyle dört hafta içerisinde N02 oranları %26 ila %35 arasında düştü. İtalya’nın virüsten en çok etkilenen şehri olan Bergamo’da ise hava kirliliğinde %47 oranında düşüş görüldü.
Aşağıdaki videoda, Kuzey İtalya’da hava kirliliğinde yaşanan düşüşü gösteren uydu görüntüleri yer alıyor. Başlarda kırmızıyla görülen kirliliğin zaman içerisinde azaldığı gözlemleniyor.
Ana görsel Carbon Brief’den alınmıştır.