Site icon Terrabayt

Bebeklikte Mizaç İleri Yaşlarda Karakteri Öngörebilir

Children with behavioral inhibitions and shyness show increased risk for social anxiety.


Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bebeklikteki mizacımız otuz yıl sonrasında karakterimize ve davranışlarımıza dair çok şey söylüyor. 14 aylıkken davranışsal olarak daha ketlenmiş olan çocuklar büyüdüklerinde daha içe dönük ve içine kapalı yetişkinler oluyor. Araştırmada 14 aylıkken davranışsal olarak ketlenmiş bebekler otuz yıl boyunca takip edildi. Yetişkinliklerinde de daha içe dönük oldukları tespit edildi.

Bu uzun dönemli araştırmada bebeklikte davranışsal olarak ketlenmiş olmanın uzun vadede karaktere, sosyal ilişkilere, iş/eğitim yaşamına ve zihinsel sağlığa etkileri incelendi. Araştırmacılar, davranışsal olarak ketlenmiş olmanın, aşina olunmayan insanlar, nesneler, durumlar karşısında korku dolu, temkinli ve kaçınma yönlü davranışlar sergilemek olduğunu belirtiyor. Bu davranış modelinin, bebeklik ve çocukluk sürecinde nispeten sabit kaldığı, bu davranış modeline sahip çocukların diğerlerine nazaran sosyal geri çekilme ve kaygı bozuklukları geliştirmeye daha eğimli olduğu gözlemlendi.

14 aylıkken davranışsal olarak daha ketlenmiş olan çocuklar büyüdüklerinde daha içe dönük ve içine kapalı yetişkinler oluyor.

Bebeklikte davranışsal ketlenme gözlemler üzerinden değerlendirilirken, bunun aynı zamanda yetişkinlikte içselleştirme (ör. kaygı ve depresyon) için de risk faktörü olduğu görüldü.

“Çocukluğun ilk dönemlerinde davranışların yetişkinlikte psikopatoloji riskiyle bağlantısını araştıran pek çok araştırma olsa da bizim çalışmamız eşsiz sonuçlara sahip” diyor NIMH Gelişim ve Duygulanımsal Sinir Bilimleri Bölüm Başkanı Daniel Pine. “Bunun nedeni araştırmamızın mizacı çok erken bir dönemde incelemeye başlaması ve bu incelemeleri yirmi yıldan uzun süre sonra sinirsel süreçlerde görülen bireysel farklarla bağlantılandırması”.

Maryland Üniversitesi, Amerika Katolik Üniversitesi ve Ulusal Zihin Sağlığı Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen araştırma, uzun vadede bebekleri gözlemleyen üç araştırmadan sonuncusu. 4 aylıkken gözlemlenmeye başlanan bebeklerin 14 aylıkken davranışsal ketlenme yaşayıp yaşamadıkları belirlendi. Daha önce yayımlanmış iki araştırmadan farklı olarak, bu araştırmada, daha sonraki dönemde psikopatoloji riskine dair bireysel farkların da teşhis edilebilmesi için nöro-fizyolojik bir ölçüm de yapıldı.

14 aylıkken davranışsal ketlenme değerlendirmesinden geçen bebekler 15 yaşına geldiğinde nöro-fizyolojik incelemeden geçmek için laboratuvara döndü. Bu nöro-fizyolojik ölçümler, hata karşısında olumsuzluk (ERN) değerlendirmesinde kullanıldı. Bu değerlendirme, bilgisayarda sunulan görevlere yanlış yanıtlar verildiğinde beyinde kaydedilen elektrik sinyalinin negatif inişi olarak tanımlanıyor ve hataya hassasiyeti belirliyor. Bu hassasiyetin fazla olmasının, kaygı bozukluğu gibi içselleştirme seyri izleyen durumlarla, az olmasının ise dürtüsellik veya madde kullanımı gibi dışsallaştırma seyri izleyen durumlarla bağlantılı olduğu düşünülüyor. Katılımcılar daha sonra 26 yaşında psikopatoloji, karakter, toplumsal işlev, eğitim ve iş yaşamına ilişkin değerlendirmelere tabi tutuldu.

14 aylıkken davranışsal ketlenme gözlemlenen bebekler arasında 15 yaşında hata karşısında olumsuzluk sinyalleri fazla olanların, yetişkinlikte içselleştirme seyri izleyen psikopatolojilere daha eğilimli olduğu bulundu.

“Bu kadar uzun bir süre bu grupla temas halinde kalmamız gerçekten muhteşem bir şey. Önce ebeveynleri, sonra kendileri yaptığımız bu işle ilgilenmeye ve ona dahil olmaya başladı” diyor Maryland Üniversitesi’nden Dr. Nathan Fox.

Araştırmacılar 14 aylıkken davranışsal ketlenme yaşayan bebeklerin 26 yaşında daha içe dönük bir karaktere sahip olduğunu gösterdi. Son on yıl boyunca daha az romantik ilişkileri olmuş, arkadaşlarıyla ve aileleriyle ilişkilerinde sosyal işlevleri de daha düşük olmuştu. 14 aylıkken davranışsal ketlenme gözlemlenen bebekler arasında 15 yaşında hata karşısında olumsuzluk sinyalleri fazla olanların, yetişkinlikte içselleştirme seyri izleyen psikopatolojilere daha eğilimli olduğu bulundu. Bebeklikte davranışsal ketlenmenin dışsallaştırma seyri izleyen psikopatolojilere veya eğitim ve iş yaşamına etkisi bulunmadı.

“Zaman içerisinde davranışsal ketlenmenin biyolojisini inceledik. Gelişimsel sonuçları etkileyen mühim sonuçları olduğu açık” diyor Dr. Fox.


 

 

 

 

 

 

Exit mobile version