Site icon Terrabayt

Kendi Sözleriyle, Kenneth Anger


Dazed [1] 20. yaş gününü kutluyor. Bu vesile ile sormak isterim: 20 yaşında olmakla ilgili neler hatırlıyorsunuz?

Kenneth Anger:  Hatırladığım kadarıyla Fireworks adında kısa bir avangart filmi yeni bitirmiştim, ve gerçekten memnun kalmıştım. Filmi 16 mm ile çektim, Jean Cocteau’nun Biarritz kentindeki Festival du Film Maudit’te jüri olacağını duydum, ve hemen gönderdim, kısa bir süre sonra şiirsel sinema ödülünü aldığını öğrendim, 1949 yılındaydı.

O dönemde nelerden ilham aldınız?

Kenneth Anger: Cocteau’nun filmlerini ve Buñuel’in bazı deneysel çalışmalarını seviyordum, ve o damarda bir takım kişisel filmler yapmak istedim. Ben onlara sine-şiir diyorum; anlatı filmleri değiller, daha ziyade resimlerle anlatılan hikayeler.

Fireworks’a esin veren şeyler neydi?

Kenneth Anger: İkinci dünya savaşının sonundaki bir olaydan almıştı ilhamını; bir takım denizciler gemilerindeyken Long Beach’den beyazlar gelir ve  Los Angeles’ın şehir merkezindeki Meksikalı çocukları ele geçirmek için ilerlerler ve kan gelinceye kadar döverler. Bu olay Zoot Suit İsyanları olarak bilinir çünkü bilirsiniz, Meksikalılar zoot suits denilen şu acayip havalı takımlarından giymişti;  çok tuhaf kesimli ve mora benzer korkunç renklerden kıyafetler içindeydiler. Fireworks‘ün ilham kaynağı esasında buydu.

Kariyerinize dönüp baktığınızda en unutulmaz anlarınız hangileri?

Kenneth Anger: Sanırım 60’larda Scorpio Rising için aldığım tepki. Pop müzikle bir film yapma yaklaşımımı haklı çıkarmıştı. Filme gelen tepkiler de iyiydi.

En gurur duyduğunuz filmleriniz hangileri?

Kenneth Anger: Bence Eaux D’Artifice mükemmel bir film. Neyse ki  İtalya Tivoli’deki Villa d’Este’nin bahçesinde çekim yapmama izin verilmişti. Aslında bana izin vermelerine şaşırdım, ama verdiler, çünkü yeniyetmeydim… hayır, pekala, o zamanlar çok gençtim. Fakat film hoşlarına gitmiş gibiydi, ben de hiçbir sınırlama olmadan filmi orada çekebildim.

Neden mükemmel bir film olduğunu düşünüyorsunuz?

Kenneth Anger: Çünkü mükemmel bir şekilde bir araya geldiler; Vivaldi’nin “Dört Mevsim”ini ve iki şey daha kullandım, birbirleriyle hakikaten iyi uyuştular.

O filmde ölçekler çok ilginç bir şekilde kullanılmış…

Kenneth Anger:  Giovanni Battista Piranesi’nin İtalyan gravürlerinden esinlendim, Roma Forumu’nun ve ayrıca Tivoli’deki Villa d’Este’nin eskizlerini yapmıştı ama içine çok küçük figürlerler koyarak her şeyi çok daha büyük gösteriyordu… Figürler aslında çocuk boyundaydı,  ama her şeyi çok daha büyük gösteriyordu.  Bu yüzden filmim için Fellini’nin arkadaşı küçük cüce bir kadın buldum… o da benimle çalıştı. Yani insan ölçeğini o temsil ediyordu, ama aslında çok kısaydı, yaklaşık 107 cm boyundaydı.

Gurur duyduğunuz başka hangi filminiz var?

Kenneth Anger:  Inauguration of The Pleasure Dome ile son derece gurur duyuyorum, çok düşünülmüş bir tür dekadans estetiği etrafında yoğunlaşıyor. Aleister Crowley’in şiirlerinden esinlenmiştim.

O filmde özellikle gurur duyduğunuz şey nedir?

Kenneth Anger Crowley’in ruh halini ve estetiğini yakaladığımı düşünüyorum. Bunu büyük ölçüde renk kullanımıyla hallettim.

Lucifer Rising’in tamamlanması on yıldan fazla sürdü. O prodüksiyonda karşılaştığınız engellerden bazıları neydi?

Kenneth Anger:  Karakteri kimin oynayacağına karar vermekte zorlandım. Lucifer’i canlandıracak olan oyuncuyu… Yolda birkaç oyuncu adayı kaybettim ama sonunda uygun olduğunu düşündüğüm birini buldum. Bunun dışında, iş sadece filmi yapmak için gerekli parayı bir araya getirmeye kalmıştı. Vakıflardan birinden hibe aldım –bu işe yaradı.

Filmde yer almayan Lucifer’lerden bazıları kimlerdi?

Kenneth Anger:  Birileri vardı, öyle ya da böyle … Bobby Beausoleil gibi. O hikayeye girmek istemiyorum ama… gitti, Charles Manson’la tanıştı ve bir katil oldu [Gülüyor]. Bilirsiniz, Bobby gerçekten gençti ve bütün o çocuklar LSD’yle kafalarını yapıyordu sürekli. Ama yine de hala hapiste ve öyle olmayı hakediyor, çünkü birini öldürdü.

Hollywood ve çağdaş sinema hakkındaki düşünceleriniz neler?

Kenneth Anger: Her zaman olduğu gibi ilginç işler yapan birkaç kişi var. Büyük miktarlarda para olmadan birşeyler becerebilenleri seviyorum daha çok. Filmler izliyorum ve bazıları oldukça çarpıcı, en azından görsel açıdan ve özel efekleri açısından. Örneğin Harry Potter filmleri, onlara bir bakarım.

Birçok yaratıcı insan için ilham kaynağısınız. Siz şu an kimleri ya da neleri ilham verici buluyorsunuz?

Kenneth Anger: Genel olarak insanların neler yaptıklarına dikkat ediyorum. Ticari filmler konusunda Martin Scorsese’nin işlerine saygı duyuyorum. Yeni filmlerini hep iple çekmişimdir. Büyük bir yönetmen, ama benim işlerime doğrudan esin olduğunu söyleyemem.

Film çekmek şiir yazmakla aynı şey değildir. Yazmak için tek ihtiyacınız bir kalem ve bir parça kağıttır ama kısa bir film için bile finansmanınızın olması gerekir, çekmek için aletlerinizin olması gerekir, ve ne zaman film çekmenin yolunu bulsam, çekerim. Ama para peşinde koşmak… Benim filmlerim aslında ticari olmayan filmler. Fakat yıllar içinde bana yardımcı olan çeşitli insanlar buldum. En iyi patronum Sir Paul Getty’di. Şimdiki patronum da Fransız bir iş kadını. Adı Agnès B.

Son zamanlarda, moda dünyasında çalışmalarınıza yönelik artan bir ilgi var. Buna dair ne hissediyorsunuz?

Kenneth Anger: Aslında bu ilgi hoşuma gidiyor. Valentino ve Missoni için birkaç iş yaptım. Missoni için kısa bir film bile çektim. Sanatsal olana yaklaşan bir tür ticari çalışma.

Şu anda ne üzerine çalışıyorsunuz?

Kenneth Anger: Daha yeni zeplinler üzerine bir film çektim, tek kelimeden oluşuyor “Airship”; haber filmi görüntüleri vb. kullanarak çektim. Konusu savaş olan başka bir proje üzerinde çalışıyorum.


Hollywood Babylon III’ü okuma fırsatımız olacak mı hiç?

Kenneth Anger: Ham haliyle mevcut ama yayımlayamam çünkü Tom Cruise gibi bazı kişiler var, bana dava açabilecek, halbuki malzeme çok dikkatli gözden geçirildi ve doğruluğu kontrol edildi. O ve bir avuç birileri, çok değil, seçkin bir grup, kendilerini Sayentolojist olarak görüyor ve Sayentolojistler insanları dava etmeye bayılırlar!


[1] https://www.dazeddigital.com

Dazeddigital‘dan Nalan Kurunç çevirdi, Kağan Kahve redakte etti.

Exit mobile version