Site icon Terrabayt

Kadınların Elinden Çıkan İcatlar

Bu önemli fotoğraf sergisini Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü’nü kutlamak için hazırladık. Kadınlar var olmasaydı yaşadığımız dünya aynı olmazdı.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2015’te verdiği kararla Dünya Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü, her 11 Şubat’ta dünyanın dört bir yanındaki kız çocuklarının ve kadınların toplumda bulundukları konumunun iyileştirilmesini savunmanın yanı sıra, kadınların ve kız çocuklarının bilimsel alanlara adil katılımını sağlamak amacıyla da kutlanıyor.

Eğer birazdan inceleyeceğimiz kadınlar olmasaydı, dünyamız şu an bildiğimiz halinden farklı bir yer olurdu.

İcatlarıyla dünyamızı değiştiren en ünlü erkek mucitlerin isimlerini bildiğinize eminiz: Galileo Galilei, Leonardo da Vinci, Alexander Graham Bell, Thomas Alva Edison, Nicholas Tesla, Louis Pasteur, Tim Berners-Lee, Steve Jobs… Peki ya bilim ve teknolojide çığır açan fikirleriyle yaşadığımız dünyayı daha iyi hale getiren kadınları biliyor musunuz?

Kadın mucitler, erkek mucitler kadar iyi bilinmezler. Birçok kadın mucit “Matilda Etkisi” adı verilen durumdan muzdaripti. Matilda Etkisi, binlerce kadın bilim kadınının, gerçek kâşif veya mucit kendisi olmasına rağmen, araştırmalarının, çalışmalarının ve keşiflerinin erkeklere atfedilişini izlediği, özellikle de geçmişte çok yaygın görülen bir durum.


Bu konuyla ilgili yapılacak daha çok şey var, dünyamızın gelecekte bilim kadınlarının unutulup gittiği bir yer olmamasını umuyoruz. Bu bilim kadınlarına örnek verecek olursak, XY cinsiyet belirleme sistemini keşfeden ve buluşları genetik bilimci Thomas Hunt Morgan’a atfedilen Nettie Stevens, Down sendromuna neden olan kromozom anomalisini keşfeden ve bu büyük başarısı çocuk doktoru ve modern genetiğin babası Jerome Lejeune’e atfedilen Martha Gautier, veya belki de içlerinden en iyi bilineni DNA’nın yapısı keşfi meslektaşları Francis Crick ve James Watson’a Nobel ödülü getiren ve birçok keşfe imza atmış İngiliz Kimyager Rosalind Franklin aklımıza gelen bazı isimlerden.

Bilim tarihinde erkek isimleri olduğu kadar kadın isimleri de var. Bugün, dünden bugüne kadınların yaptığı çok sayıda icattan bahsedeceğiz.

Varlığını kadınlara borçlu olan icatlar.

Bu olağanüstü icatlar, kadın mucitler olmasaydı günümüzde var olmayacaktı. Peki ya siz kaç tanesini biliyorsunuz?

Cerrahi Lazer Cihazı

Patricia Bath, mucit ve modern göz hastalıkları uzmanı, Harlem, New York (ABD). Tıbbi bir patent alan ilk Afrikalı-Amerikalı kadın doktor olarak tarihe geçti. 1986’da katarakt tedavisinde devrim yaratan Lazerphaco Probunu icat etti. Bu tıbbi cihaz, 40 yaş üstü kişilerde görme kaybının en yaygın nedeni ve dünyadaki körlüğün başlıca sebebi olan kataraktı gidermek için uygulanan lazer kullanımını geliştirdi. Jules Stein Göz Enstitüsü’nün ilk kadın üyesiydi. Ayrıca oftalmoloji alanında yüksek lisans programına liderlik eden ve UCLA Tıp Merkezi’nin fahri çalışanı seçilen ilk kadın oldu. 100’den fazla bilimsel makale yazdı.

Fiber Optik Kablo

Amerikan fizikçi Shirley Jackson çok sayıda icadın yaratıcısı. Öncelikle, 1973’te Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden mezun oldu ve MIT’den nükleer fizik alanında doktora derecesi alan ilk Afrikalı-Amerikalı kadın oldu. Buluşları arasında dokunmatik telefon, taşınabilir faks, arayan kimliği, çağrı bekletme ve fiber optik kablo dâhil olmak üzere telekomünikasyon alanındaki sayısız gelişmenin önünü açan teorik fizik deneyleri dikkat çekmekte.

VoIP

Marian Croak, internet üzerinden sesli ve görüntülü iletişim kurmamızı sağlayan teknoloji, VoIP’i (IP üzerinden ses), icat eden kadın mucit. İnternet üzerinden ses protokolünün neredeyse evrensel olarak benimsenmesini sağlayan çoğu özelliğinin tanınmış geliştiricisi. Bahsettiğimiz Afrikalı-Amerikalı kadının, Skype veya Zoom gibi ünlü şirketlerce de kullanılan VOIP teknolojisinde 125’ten fazla patenti var.

Tipp-ex

Bu ürünü bugün hâlâ kullanıyoruz. Tipp-ex veya sıvı kâğıt, kâğıda uyguladığınızda hemen kuruyan ve yazı hatalarının üstünü kapatan beyaz bir madde. Daksil olarak bildiğimiz bu sıvı düzeltici, Bessie Nesmith Graham adlı kadın mucidin icadı. Bu düzelticiyi icat ettiği sırada, Bessie Nesmith Grah sekreter olarak çalışan Amerikalı bir endüstri tasarımcısıydı ve yazı işiyle uğraşıyordu. Aslında başta bunu kişisel kullanımı için tasarlamıştı ama sonunda ürünü pazarlamak için Liquid Paper Corporation adlı kendi şirketini kurdu.

Düz Tabanlı Kâğıt Torba

Düz tabanlı kâğıt torba, XIX. yüzyılın son yıllarında inanılmaz derecede üretken olan Amerikalı mucit Margaret Knight‘ın bir buluşu. Hatta halk arasında büyük üne sahip mucit Thomas Alva Edison ile kıyaslanırken ona “Edison Hanım” veya “Edison’ın kadın versiyonu” deniyordu. Knight, tekstil tezgâhları için bir güvenlik cihazı tasarladı. 1871’de aldığı ilk patentin ardından biz de Knight’ı bir mucit olarak tanımaya başladık. Kâğıt torbaları kesen, katlayan ve yapıştıran makinesiyle bu işi elle daha yavaş şekilde yapan işçilere olan ihtiyacı da ortadan kaldırmış oldu. Böylece kesme, katlama ve yapıştırma aşamalarını içeren tüm üretim sürecini makineleştirdi. Ayakkabı yapma makineleri, giysileri ter lekelerinden korumak için “giysi kalkanı”, döner motor ve içten yanmalı motor da dâhil olmak üzere buluşlarıyla yaşamı boyunca toplam 27 patent aldı.

Taşınabilir Röntgen

Muhtemelen bu seçkinin en tanınmış mucidi ve bilim insanı. Tüm hayatını bilime adayan kadın kahramanımız Marie Curie, polonyum ve radyum kimyasal elementleri ile birlikte radyoaktiviteyi keşfetmenin yanı sıra ilk taşınabilir röntgen cihazını icat etti. İcat ettiği şey X ışınlarıyla donatılmış bir otomobildi. Röntgen cihazı için karanlık bir oda ve gerekli elektriği üretecek bir dinamo lazımdı. İcadının sorunsuz çalışabilmesi için sadece bir otomobil motoruna ihtiyacı vardı. Bahsi geçen icat Birinci Dünya Savaşı sırasında binlerce askerin hayatını kurtarmış ve tıbbı değiştirmişti. Marie Curie, kocası Pierre ve çiftle radyoaktivite üzerinde aynı zamanlarda benzer çalışmalar yapan Henri Becquerel adlı başka bir bilim insanı ile bu onuru paylaşmak zorunda kalmasına rağmen, yine de Nobel Ödülü kazanan ilk kadın oldu. Fakat yıllar boyunca radyoaktif elementlerle çalışmak ona pahalıya patladı ve 1934’te radyasyona maruz kalma sonucu ortaya çıkan aplastik anemi hastalığı ölümüne sebep oldu.

Akvaryum

Peki akvaryumların mucidi kim? Deniz biyolojisine tutkusu olan Fransız doğa bilimci Jeanne Villepreux-Power, deniz dünyasını araştırabilmek adına ilk akvaryumu tasarladı. Böylece araştırmacılar ve bu konuya meraklı kişiler akvaryumlar sayesinde deniz yaşamını kolaylıkla inceleyebilme fırsatı buldular. Villepreux-Power, Nautilus türünün yumuşakçalarını kontrollü koşullar altında gözlemleyebilmek için ilk cam akvaryumu icat etti. Böylece bu türün genel kanının aksine kabuğunu başka organizmalardan almadığını, onun yerine kendi kabuğunu yaptığını gösterdi. Tamamen kendi kendini yetiştirmiş bir kadındı ve şüphesiz doğanın korunmasında en önde gelen kişilerden biriydi. Catania Akademisi’nin ve bir düzineden fazla başka bilim akademisinin ilk kadın üyesi oldu.

Dondurma Makinesi

Amerikalı mucit Nancy Johnson‘a da dondurma yapma makinesinin icadını borçluyuz. 1843’te icat edilen bu makine, bir krank yardımıyla çevrilebilen bir tür dondurucuydu. Dondurma hazırlamak yorucu olup el emeği gerektirdiği için Nancy’nin çok fazla zamanını alıyordu. Bir tür dondurma karıştırıcısı olan bu makine tam da bu sebepten dolayı icat edilmişti. Kısacası bu buluş, dondurma hazırlama süresini kısalttı. Çok zaman geçmeden buluş büyük ün kazandı ve birçok yer dondurma üretiminde devrim yaratan bu makinenin yaptığı dondurmaları satmaya başladı.

Hidrazin Tahrik Sistemi

Havacılık ve uzay mühendisi olan Yvonne Brill, uyduları yörüngesinde sabit şekilde tutmaya yarayan hidrazin tahrik sisteminin patentinin sahibi. Bu sistem sayesinde, uydular, eski yöntemlere kıyasla daha fazla yük ile daha uzun süre yörüngede kalabiliyor. Yıl 1967’ydi. Evet doğru duydunuz. 1967 yılında haberleşme uydularının yörüngeden çıkmasını engelleyen bir sistem icat etti. Başlangıçta mühendislik okumak istedi fakat kadınları bölüme almayacaklarını söyleyip onu üniversiteye kabul etmediler. Brill mucidi olduğu sistem ile yaşamı boyunca roket bilimine pek çok katkıda bulundu. Bunlardan bazıları şunlardı: ilk meteoroloji uydusu TIROS; ABD’nin Ay’a yolculuk süreçlerinde kullandığı bir dizi roket tasarımı Nova; atmosferin üst katmanına gönderilen ilk uydu Explorer 32; 1992 yılında Dünya ile olan iletişimi kopmadan hemen önce neredeyse Mars’ın yörüngesine giren Mars Observer (Mars Gözlemcisi).

Programlama Dili: COBOL

Meşhur Amerikalı bilgisayar uzmanı matematikçi Grace Hopper, modern bilgisayarın gelişiminde çok önemli bir derleyici olan COBOL dilinin öncüsüdür.Harvard’ın Mark I adlı koca bir odayı kaplayan beş tonluk bilgisayarını kullanan ilk programcıydı. Hopper, bilgisayar çalışmalarının yanı sıra, büyük bir vatansever olarak da görülüyordu. Hatta bu yüzden Amerikan donanmasının destroyerlerinden birine onun adını verdiler: USS Hopper.

GPS

Amerikalı matematikçi Gladys West, uydu navigasyon sistemi GPS’in icadında büyük rol oynadı. Dünyanın en iyi bilinen küresel konumlama sisteminin geliştirilmesinde katkıda bulundu. Çalışmaları sayesinde artık eskisi gibi yollarda kaybolmuyoruz. Erkeklerin sayıca çok daha fazla olduğu bir üniversite eğitiminden sonra Afrikalı-Amerikalı bu kadın Deniz Yüzey Harp Merkezi’nde çalışmaya başladı. Dünya’nın şeklini tam olarak hesaplayabilmek için yapılan uydu analizinin ve bir IBM bilgisayarında yapılan programlamanın sonucu olan veriler, bugünün GPS’inin temelini oluşturuyor.

Güvenlik Sistemi

İlk ev güvenlik sistemi Afrikalı-Amerikalı bir hemşire tarafından icat edildi. Evinin güvenliği hakkında endişe duyan Marie Van Brittan Brown, yabancıların kapısına yaklaşması durumunda onu uyaracak ve mümkün olan en kısa sürede yetkili kişilerle iletişime geçecek bir sistem geliştirdi. Buluşun orijinali gözetleme delikleri, kamera, monitörler ve iki yönlü bir mikrofondan oluşuyordu. Son olarak da basıldığında anında polisle iletişime geçen bir alarm düğmesi vardı. Patentiyle gözetim, ev güvenlik sistemleri, basmalı alarm cihazları, suç önleme ve trafik izleme için yaygın olarak kullanılan modern kapalı devre kamera sisteminin temeli atıldı. Brown ve cihazı geliştirmede ona yardımcı olan elektrikçi kocası patentlerini 1969 yılında aldılar. Türünün ilk örneğiydi.

Yansıtmayan Cam

Katherine Blodgett, 1926’da Cambridge Üniversitesi’nden fizik doktorası alan ilk kadın oldu. 1938 yılında herhangi bir camı, yansıtıcı olmayan cama dönüştürmeyi mümkün kılan baryum stearat mikrofilmini icat etti. Bu icat yaygın olarak gözlüklerde, kameralarda, teleskoplarda, projektör lenslerde, mikroskoplarda kullanılıyor. Kariyeri boyunca Amerika Birleşik Devletleri’nde 8, Kanada’da 2 patent aldı.

Sütyen

Kadınların hayatlarını değiştirecek bir giysi. Bu tasarımın fikri Caresse Crosby’e ait. Peki ya bu fikir nasıl ortaya çıktı? New York’ta yaşayan genç kadın, kadınların giymek zorunda olduğu kocaman ve hareketlerini kısıtlayan korselerden bıkmıştı. Bu yüzden “sırtsız sütyen” tasarladı. 1914’te patentini aldıktan sonra kendi sütyenlerini üretmek ve satmak amacıyla Fashion Form Brassiere Company‘yi kurdu. Fakat bir süre sonra patentini yalnızca 1.500 dolara, sütyenleri dünya çapında satmaya başlayacak olan Warner Brothers Corset Company’e sattı.

ara

Kalorifer Kazanı

Şu an kışın soğuktan donmuyorsak bunu Afrikalı-Amerikalı Alice H. Parker‘a borçluyuz. Bu kadın mucit, binalar ve evler için merkezi ısıtma sağlayan bir kazan icat etti. Parker, Birinci Dünya Savaşı’ndan kısa bir süre sonra, odanın içinde gerçek bir ateş yakmadan evleri sıcak tutmanın bir yolunu buldu. Buluşunun patentini 23 Aralık 1919’da aldı. Tasarladığı merkezi ısıtma sistemi, ısıyı doğal gaz yakan merkezi bir kalorifer ocağından evin içerisine yaymak için hava kanallarını kullanıyordu. Bu buluş sayesinde bir binanın farklı bölümlerine ulaşan ısı miktarı kontrol edilebilir hâle geldi ve günümüzde kullanılan merkezi ısıtma sistemlerinin geliştirilmesine zemin hazırlanmış oldu.



Muyinteresante’de yayınlanan bu yazıyı Nisa Nur Şahin çevirdi. Çeviriyi Canan Bölükbaş  redakte etti.

Bu metin, Boğaziçi Üniversitesi’nde 2021-2022 eğitim döneminde Dr. Tülay Çağlıtütüncigil tarafından verilen SPA 412 dersi kapsamında çevrilmiştir. Kaynak metinler öğrenciler tarafından seçilerek İspanyolca aslından Türkçeye çevrilmiş, metinlerin ilk revizyonları öğrenciler tarafından yapılmıştır.

Exit mobile version