Site icon Terrabayt

Herkes İçin Yozlaşma!


Hırvat sinema yönetmeni Dario Jurican 2019 yılında ülkenin başkanlık seçimlerine aday olduğunda, seçim kampanyasını ‘herkese yozlaşma’ sloganıyla yürüttü, böylece normal insanların da yandaşçılıktan çıkar sağlayabileceğini vaat ediyordu. İnsanlar, bunun bir şaka olduğunu bilmelerine rağmen kampanyayı hevesle karşıladılar. WallStreet bahisçilerinde de benzer bir dinamik görünüyor: aşırı özdeşleşme veya evrenselleştirerek içsel absürtlüğünü açığa çıkarma yöntemleriyle finans sistemini alt üst ediyorlar.

Bu artık gayet iyi bildiğimiz bir öykü, yine de kısaca özetleyelim. WallStreet bahisçileri, milyonlarca katılımcının borsayı ve işlem opsiyonlarını tartıştığı online bir grup. Bayağı tabiatıyla ve saldırgan ticari stratejileri teşvik etmesiyle biliniyor. Üyelerinin çoğu, temel yatırım pratiklerini ve risk idare tekniklerini yok sayan genç amatörler, dolayısıyla yaptıkları kumar olarak görülüyor. Üyeleri kısa süre önce (piyasada değer kaybeden bir şirket olan) GameStop hisselerine büyük çaplı yatırımlar yaptı (ve başkalarını da buna teşvik etti). Bunun sonucunda yükselen GameStop hisseleri piyasalarda paniğe ve dalgalanmalara yol açtı.

GameStop’a yatırım yapma kararı, şirkette olup bitenlerden ziyade şirket hisselerinin bir anlık değerini arttırma, sonra da dalgalanmalarla oynama fikrine dayanıyordu. Bu da Wall Street bahisçilerinde kendilerine mahsus öz-düşünsel bir ediminin var olduğunu gösteriyor: esas önemli olan katılımcıların hisselerine yatırım yaptığı şirketlerde ne olduğu değil. Katılımcılar esasen yaptıklarının (bir şirketin hisselerini büyük oranlarda alıp satmak) piyasadaki etkilerine bel bağlıyor.

Eleştirmenler, bu tutumun açıkça nihilizmin, borsa simsarlığını kumara indirgemenin göstergesi olduğunu düşünüyor. Wall Street bahisçilerinden birinin dediği gibi, “Rasyonel bir yatırımcı iken hasta, irrasyonel ve acınası bir kumarbaza dönüştüm.” Bu nihilizmin en iyi örneği, bu toplulukta tek bir hisse veya işlem opsiyonu için bütün portföyünü riske atan insanları ifade etmek için kullanılan ‘yolo’ (Bir kez yaşarsın) ifadesi.

Ancak katılımcıları taşvik eden tek şey basit bir nihilizm değil: nihilizminleri nihai sonuca karşı kayıtsız olduklarını gösteriyor— veya Binghamton Üniversitesi’nde bilgisayar bilimleri bölümünde öğretim üyesi olan Jeremy Blackburn’ün dediği gibi, “Sonuçlar bile önemli değil. Önemli olan araçlar, bu bahsi yapmanız, işte bütün bu eylemin değeri orada saklı. Elbette para kazanabilirsiniz veya beş parasız kalabilirsiniz ama nihayetinde oyunu, hem de çılgınca oynamış olursunuz.”

Psikanaliz kuramında Jacques Lacan doğrudan hazla (istediğimiz nesnenin keyfini sürmek) artı-keyifi birbirinden ayırır. Örneğin, çoğu kişi alışveriş yapma ediminden satın aldıkları şeyden daha çok keyif alır. Wall Street bahisçileri borsa simsarlığına mahsus bu artı-keyfi gözler önüne serdi.

Wall Street bahisçilerinin insanlar nezdinde cazibesi milyonlarca sıradan insanın katılımına açık olması. Amerika sınıf savaşında yeni bir cephe açıldı. Robert Reich’ın tweet’inde dediği gibi, “Sadede geleyim: Redditçilerin GameStop’a koşması piyasayı manipüle etmek demek ama serbest yatırım fonu milyarderlerinin hisseleri ödünç alıp satması [shorting] sadece yatırım stratejisi mi? Böyle bir şeyi kim beklerdi ki? Doğrudan borsa yatırımcıları ve simsarlar arasındaki ihtilafa aktarılan sınıf savaşı.

Psikanaliz kuramında Jacques Lacan doğrudan hazla (istediğimiz nesnenin keyfini sürmek) artı-keyifi birbirinden ayırır. Örneğin, çoğu kişi alışveriş yapma ediminden satın aldıkları şeyden daha çok keyif alır. Wall Street bahisçileri borsa simsarlığına mahsus bu artı-keyfi gözler önüne serdi.

Dolayısıyla Angela Nagle’ın kitabının başlığını tekrarlamak gerekirse mevzu yine “normileri öldürün.” Bu durumda “normiler” sözde rasyonel yatırımcılar ve serbest yatırım fonu müdürleri. Ancak bu defa normallerin gerçekten de “öldürülmesi” (ortadan kaldırılması) gerekiyor. Spekülasyona ve içeriden bilgiye dayalı yoz bir ticaret modeli olan ve her daim tanımı gereği devlet müdahalesine ve düzenlemeye direnen Wall Street’in şu anda haksız rekabete karşı çıktığını ve devlet müdahalesi talep ettiğini görüyoruz. Ezcümle, wallstreetbahisçileri, Wall Street’in on yıllardır gizlice yaptığını açıktan yapıyor.

Popülist bir kapitalizm ütopyasını — gün içerisinde sıradan işçiler veya öğrenciler olup akşamında yatırımlarla oynayan milyonlar ideali- gerçekleştirmek elbette imkansız, sadece kendi kendini yıkan bir kaosa neden olabilir bu. Ancak dönem dönem krize girmek ve bunlardan daha da güçlenerek çıkmak kapitalizmin tabiatında yok mu?

Ancak daha önceki krizlerin tamamında piyasa mekanizmalarıyla dengeyi sağlamak mümkün olmuştu (ve mümkün), zira aksi halde ödenecek bedel çok büyük, dolayısıyla muazzam bir dış (devlet) müdahaleye ihtiyaç var. O halde devlet oyunu kontrol ederek wallstreetbahisçilerinin mahvettiği normalliği yeniden tesis edebilir mi?

Çözüm ne o halde? Wallstreetbahisçilerinin aşırılıkları, bizzat borsanın örtük irrasyonelliğini açığa çıkardı. Bu Wall Street’e karşı bir isyan değil, muhtemelen çok daha tehlikeli bir şey. Tıpkı Hırvatistan başkan adayının seçim kampanyasının sloganında olduğu gibi, aşırı özdeşleşme vasıtasıyla sistemi alt üst ediyor.

Evet wallstreetbahisçilerinin yaptığı şey nihilist ama bizzat borsaya içkin, zaten Wall Street’te yaşanan bir nihilizm bu. Bu nihilizmi aşmak için borsa oyunundan çıkmamız gerek. Küresel kapitalizmin merkezi dağılmaya başlıyor, sosyalizm momenti sahip çıkılmak üzere pusuda bekliyor.

Bu yaşanır mı? Yaşanmayacağı neredeyse kesin ama bu son krizin zaten pek çok cepheden (pandemi, küresel ısınma, toplumsal protestolar) saldırı altında olan sisteme yönelik beklenmedik tehditlerden biri olması bizleri endişelendirmeli. Ayrıca bu tehdit dışarıdan değil sistemin tam kalbinden geliyor. Patlamaya hazır bir karışım oluşmakta, patlama ne kadar ertelenirse o kadar yıkıcı olabilir.


Spectator’da yayımlanan yazıyı Öznur Karakaş çevirdi.

 

Exit mobile version