Site icon Terrabayt

Etiko-onto-epistemo-loji

 “Etiko-onto-epistemo-loji” mefhumu ilk olarak fizikçi-filozof Karen Barad tarafından etiğin, ontolojinin ve epistemolojinin ayrılmazlığına işaret etmek için ortaya atıldı; (bilimsel) bilgi üretimiyle, bilimsel pratiklerle ve dünyanın kendisi ve sakinleriyle (ilişkiselliğe içkin edimleriyle (intra-actively) dünyayı meydana getiren insan ve insan-olmayan varlıklar) ilgilenirken böyle bir mefhuma ihtiyaç duydu (Barad, 2007, s. 90).

Kişinin dünyayla ancak etik olarak ilişki kurabileceği fikri Barad’ın yeni feminist materyalist faili gerçekçilik/realizm (agential realism) teorisinde merkezi bir yere sahiptir (bkz. örneğin Barad, 1999/1998, 2003 ve 2007); bu fikir Yahudi Kıta filozofları Jacques Derrida ve Emmanuel Levinas’tan ilham alır; ve hesap verebilir ve adil bilgi üretimine duyulan ihtiyacı vurgulayan (Harawayci) feminist bilim çalışmaları geleneğine sıkı sıkıya bağlıdır. Barad’ın etiko-onto-epistemolojisinin kendisi aslında bir kuantum dolanıklığı olarak görülebilir; bu dolanıklık, dünyanın bir parçası olduğumuz için artık kendimizi masum seyirciler olarak göremeyeceğimizi kanıtlar, dünyayı bağımsız bir perspektiften gözlemleyemeyeceğimizi ya da feminist bilim çalışmaları akademisyeni Donna Haraway’in dediği gibi sahte bir nötr bakış açısına, kapsayıcı bir bakış açısına yerleşemeyeceğimizi, “tanrı numaraları”nın sökmeyeceğini kanıtlar. (Haraway, 1988, s. 581).

Etik olanın, ayrıca ontoloji, epistemoloji ve etik arasındaki dolanıklıkların önemi Barad’ın yapıtlarında giderek daha belirgin hale gelir: Etiko-onto-epistemo-loji, Meeting the Universe Halfway (2007) kitabında zaten kilit bir rol oynar, ancak daha yeni makaleler için de çok önemli: “Quantum Entanglements” (2010), “Nature’s Queer Performativity” (2011), “On Touching” (2012) ve “Diffracting Diffraction” (2014). Levinas’ın, dünyanın-içinde olan öznenin birdenbire Öteki ile “yüz yüze” geldiği ve bu nedenle etik olarak Öteki’nin çağrısına yanıt vermek zorunda kaldığı fikrinden (Levinas 2015/1961, 39) etkilenen Barad’ın “dolanıklık etiği” modeli, temelde bu etik talepleri keşfetmek ve takip etmekle ilgilidir (Barad, 2011, s. 150). Barad’ın dünya ve onun ‘özneleri’ (ki Barad’ın çalışmasında her ikisi de fenomenler olarak tanımlanır) arasındaki ilişkiselliğe içkin edimin altını çizen faili realist perspektifinden bakıldığında da ekonomi terimleriyle ya da do ut de[1]s sloganıyla ifade edilemeyecek dolaysız bir borçluluk söz konusudur Öteki’ne (bkz. Barad, s. 2012). Barad’ın bakış açısına göre, “dolanıklıklar yükümlülük ilişkileridir,” ve dolayısıyla Öteki’ne karşı etik borcumuz dünyanın dokusuyla iç içe örülmüştür (Barad, 2010, s. 265).

Barad’ın yeni materyalist etiği, Levinas ve Derrida’nın etiği a priori olarak çizilmiş biçimsel kurallar ve hesaplamalar modelinin dışında yeniden düşünme isteğiyle örtüşür; her üç düşünür için de etik olan, bunun yerine, eylemlerinde kesintiye uğratılan özneyle ilgilidir ve geçmişten gelen hayaletleri, beklenmedik olanı, bağlantısız olanı ve olabilecek olanı dikkate almakla ilgilidir (ayrıca bkz. Derrida, 1994/1993). Tüm ortaklıklara rağmen, Barad’ın faili realizminin etik modelinde ontoloji, epistemoloji ve etik birlikte düşünüldüğü için bu model Derridacı ve Levinasçı modellerden farklı olarak aynı zamanda radikal biçimde posthümanisttir: Barad’daki Öteki’nin yüzü, her şeyden önce, Levinas’ın Yabancı’sıyla sembolize edilen insan yüzüyle sınırlı değildir; zira dünya-içindeki varlığımız diğer varlıkların varoluşuyla hep zaten dolanıktır (bkz. Barad, 2007, s. 392). Barad bunun altını şu şekilde çizer: “İnsan”ın sınırları ve yapısı sürekli yeniden şekillenirken yanıt-ver-ebilirlik –(ötekine yanıt verme (respond) kabiliyeti (ability)– insan-insan karşılaşmalarıyla sınırlandırılamaz (a.g.e).

Buna ek olarak, Ötekilik (Batı felsefe geleneğinde sıklıkla ben/öteki ayrımı olarak ifade edilir), Baradcı etikte (kuantum fiziği ve Derridacı différance‘ın queer kombinasyonundan esinlenen bir model) asla a priori olarak var olmaz, yani Ötekilik asla aşağıdan ya da yukarıdan gelmez, dünya ve varlıkları arasındaki ilişkiselliğe içkin edimlerin içinden gelir (bkz. Barad, 2007 ve 2014).

Dünyanın etik maddeleşmesinin/önemliliğinin (mattering), etiko-onto-epistemolojinin bu radikal biçimde yeniden işlenmiş modeli içinde sorumluluk (resposibility) değil ama tüm emsal varlıklara daha ilişkisel bir “yanıt-ver-ebilme” (response-ability) tutumu anahtar hale gelir. (bkz. Haraway, 2008, s. 88 ve Barad, 2012, s. 208). Bu “–e yanıt verme,” Öteki’nin yüzünü algılarken ortaya çıkan Levinasçı etik hesap verebilirlik ve ihtimam çağrısıyla bağlantısız değildir elbette. Fakat yanıt-ver-ebilirliğin faili realist versiyonu insani Öteki’nin çağrısına yanıt vermenin ötesine geçer ve tüm varlıkların dünyayla olan ilişkiselliğe içkin-edimlerinde paylaştıkları anlık bir hesap verebilirlikle ilgilidir, bunun nedeni hepimizin dünyanın oluşunun (becoming) içinde ve onun bir parçası olmamızdır –Barad’a göre nihayetinde ahlak meselesi olan bir oluştur bu. Söz konusu olan gerçekten “bir dünyalaşma etiği”dir; ilişkisel, konumlandırılmış ve bedenleşmiş bir (özneler arası) öznellik modelinden yola çıkar ve etiğin, varlığın ve bilmenin artık nasıl birbirinden ayrılamayacağını ortaya koyar (Barad, 2007, s. 392).

Barad’ın etiko-onto-epistemoloji kavramının ifade etmek istediği tam olarak bu ikincisidir. Ve neticede bu radikal fikri takip edecek olursak, yeni materyalist düşüncede de siyaset, teori ve farklı metodolojilerin ayrılmaz bir bütün olduğunu keşfederiz öncelikle. İkinci olarak da etiğe, ontolojiye ve epistemolojiye dair böyle bir Baradcı yaklaşımın bizi, geleneksel Batılı felsefi düalist ben/öteki paradigmasının ve öznellik, kimlik ve farklılık tartışmalarının potansiyel olarak derinden dönüştürülebileceği yeni feminist materyalist etik-politik modellerine götürebileceğini…

[1] Sorumluluğun yanıt-ver-ebilirlik ya da belirli bir çağrıya yanıt verme olarak yeniden kavramsallaştırılmış bu versiyonu Levinasçı bir doğaya sahip gibi görünüyor çünkü Levinas Totality and Infinity’de sorumluluk almayı Öteki’nin çağrısına yanıt vermekle ilişkilendirir hep (bkz. örneğin Levinas 2015/1961, 23, 99, 197). Bu kavramı daha sonra Derrida daha posthümanist bir şekilde ele alır ve 2002 tarihli “The Animal That Therefore I Am (More to Follow)” makalesinde bu kavrama atıfta bulunur. Bu makale, hayvan ve onun insanla ilişkisinde çektiği acılar sorusuna değinir –ancak tam olarak yanıt-ver-ebilirlik kavramına değinmez. Bu makale, bu arada, Haraway’in When Species Meet (2008) adlı kitabında insan olmayan varlıklar ve onların (sözde) öldürülebilirliği konusunda yanıt-ver-ebilirlik kavramını kullanırken atıfta bulunduğu makaledir.


Nalan Kurunç’un çevirdiği yazıyı Kağan Kahveci redakte etmiştir.

Ana görsel: Nadia Lichtig, Toz (Reinigungsarbeiten) 5/5 (detay), 2020, kağıt üzerine fotogram. Sanatçının koleksiyonundan. Fotoğraf: Paul Litherland.

Kaynaklar

Barad, Karen. (1999). “Agential Realism. Feminist Interventions in Understanding Scientific Practices.” In The Science Studies Reader, Editör: Mario Biagioli. New York – London: Routledge. pp. 1-11. Orjinali 1998 yılında yayınlanmıştır.
Barad, Karen. (2003). “Posthumanist Performativity. Toward an Understanding of How Matter Comes to Matter.” Signs 28, 3: ss. 801-831.
Barad, Karen. (2007) Meeting the Universe Halfway. Quantum Physics and the Entanglement of Matter and Meaning. Durham – London: Duke University Press.
Barad, Karen. (2010). “Quantum Entanglements and Hauntological Relations of Inheritance. Dis/continuities, Spacetime Enfoldings, and Justice-to-come.” Derrida Today 3, 2, ss. 240-268.
Barad, Karen. (2011). “Nature’s Queer Performativity.” Qui Parle: Critical Humanities and Social Sciences 19, 2, ss. 121-158.
Barad, Karen. (2012). “On Touching—The Inhuman That Therefore I Am.” Differences 23, 3, ss. 206-223.
Barad, Karen. (2014). “Diffracting Diffraction. Cutting Together-Apart.” Parallax 20, 3, ss. 168-187.
Derrida, Jacques. (1994). Specters of Marx. The State of the Debt, the Work of Mourning and the New International. Translated from the French by Peggy Kamuf. With an introduction by Bernd Magnus and Stephen Cullenberg. New York – London: Routledge. Orijinali Fransızca olarak Éditions Galilée tarafından 1993 yılında yayınlanmıştır.
Derrida, Jacques. (2002). “The Animal That Therefore I Am (More to Follow).” Translated by David Wills. Critical Inquiry 28, 2, ss. 369-418.
Haraway, Donna. (1988). “Situated Knowledges: The Science Question in Feminism and the Privilege of Partial Perspective.” Feminist Studies 14, 3, ss. 575-599.
Haraway, Donna. (2008) When Species Meet. Minneapolis: The University of Minnesota Press.
Levinas, Emmanuel. (2015). Totality and Infinity. An Essay on Exteriority. Çev: Alfonso Lingis. Dordrecht: Kluwer Academic Publishers. Originally published in French by Martinus Nijhoff in 1961.

[1] Latince vermen için veriyorum

Exit mobile version